- Kategori
- Dilbilim
Birbirine göz kırpan kelimeler - III (Tervagan ve Zülfikâr)

ESRARENGİZ TERVAGAN ZÜLFİKÂR OLABİLİR Mİ?
İngilizce'de “eli maşalı, cadaloz, şirret kadın” anlamına gelen termagant diye bir kelime var. Sıfat olarak kullanıldığında kelimenin manası böyle; ama bir de büyük T ile yazılan, yani özel isim olan bir Termagant var ki “şirret kadın” anlamındaki termagant, bunun zamanla anlam değişikliğine uğramış hali. Neymiş peki Termagant? Orta Çağ Avrupası’nda Hristiyanlarca henüz iyi tanınmayan, hatta pagan sayılan Müslümanların tapındığına inanılan, uyduruk bir tanrı!
Bu tanrının adı, Fransız edebiyatının en eski başyapıtı Roland’ın Şarkısı’nda Tervagan diye geçer. 11. yüzyıldan kalma eserde Müslümanlar, güya Mahum, Tervagan ve Apollin isimli üç büyük tanrıya tapmaktadırlar. Böylece Roland’da Hrıstiyan teslisine düşman, fantastik bir pagan teslisi tasavvur edilmiş olur. Termagant, Orta Çağ Avrupası’nda dinî konuların canlandırıldığı piyeslerde (mystery plays) cübbeli, sarıklı, fesat çıkarmak için fırsat kollayan bir karakter şeklinde temsil edilir. Ağzını köpürte köpürte etrafına tehditler savurup duran Termagant, zamanla “şirret kadın” anlamına kavuşmasını sahnedeki bu tükürüklü performansına borçlu olabilir.
Mahum-Tervagan-Apollin üçlüsüne dönelim. Mahum’un Muhammed olduğundan şüphe eden yok gibi. Hatta destanın bazı yerlerinde Mahum, Tapınak Şövalyelerinin kötü şöhretli Baphomet’ini anıştırmak ister gibi, Mahumet olarak geçer. Apollin’in Apollon olduğunu düşünenler çoktur; ama Roland epiği, her ne kadar 778 senesinde Şarlman ordusunun Pirene Dağları'ndaki Roncevaux Geçidi'nde Basklara karşı kazandığı bir muharebeyi birkaç yüzyıl sonra savaş sanki Hristiyanlarla Müslümanlar arasında geçmiş gibi tahrif ederek yeniden kurgulamış ve romantize etmişse de, işin fantezi boyutunu Apollon raddesine vardırmış olduğunu sanmam. Kökenlerinden tanınamayacak ölçüde sapmış olmakla birlikte, Apollin ve Tervagan kelimelerinin de, tıpkı Mahum gibi, Hristiyanların Müslüman düşmanlarının ağzından işittikleri, gerçek sözcükler olduklarını düşünmek bana daha mantıklı geliyor.
Gizemini hâlen koruyan Tervagan’ın kökeniyle ilgili spekülasyonlar, Mahum ve Apollin’e kıyasla, çok daha zengin. Bunların içinde en çok rağbet göreni, 19. yüzyılda İngiliz dil bilgini Walter William Skeat’in öne sürdüğü trivagant orijini. Latince “üç kez dolaşan” anlamındaki trivagant, üç ayrı tanrıça (Selene, Artemis, Persephone) halinde gökyüzünde (Selene), yeryüzünde (Artemis) ve yer altında (Persephone) dolaşan Ay’ı imleyen bir kelime. Hilal imgesinin İslamiyetteki yeri malum; işte Skeat de Müslümanlarla trivagant arasındaki bağlantıyı bu ortak ay imgesi üzerinden kuruyor. Öte yandan, Tervagan/Termagant ile Hermes Trismegistus veya bir Germen tanrısı olan Tiw arasında bağ kuranlar da var. Ama neticede Skeat’in trivagant önerisi de dahil, bu tezlerin hiçbiri ciddi bir etimoloji sözlüğünde yer alacak ölçüde kabul görmüyor.
Bir de Arap edebiyatı profesörü James A. Bellamy’nin (1925-2015) Apollin ve Tervagan’ın aslında halife isimleri (sırasıyla Ebu Bekir ve Osman bin Affan) olduğunu öne sürdüğü, 1987 tarihli, ünlü bir makale var. Bellamy’nin konu hakkındaki düşünceleri, yukarıda bahsettiğimiz çeşitli savların kaderini paylaşmaktan kurtulamadıysa da, kesinlikle kafa açıcı. Bir kere, Apollin’in “zalim” olduğu yazılı Roland’ın Şarkısı’nda; yani tarihsel, gerçek bir şahıs olması çok muhtemel. Sonra Apollin’in Apo’su ile Ebu Bekir’in Ebu’su arasındaki örtüşme de fevkalade. Ama sonrasını getirip de Apollin’i Ebu Bekir ile bire bir eşleştiremiyorum doğrusu. Ebu Ali gibi bir isim dense aklıma yatabilirdi, lakin Ebu Bekir… Tervagan – Osman bin Affan eşlemesi ise bence Apollin – Ebu Bekir’den daha da zorlama.
Apollin’in karşılık geldiği tarihsel kişiliği bulup çıkaramasam da Apollin’de alttan alta kullağıma çalınan Ali ismi, “tervagan”ın bana başka bir şeyi çağrıştırmasına neden oluyor: Zülfikâr. Öyle ya, Roland’ın Şarkısı deyince nihayetinde savaştan, kılıçtan, bayraklara işlenebilecek birtakım sembollerden bahsediyoruz. Zülfikâr ve Tervagan kelimelerinin harf sayıları, hece yapıları aynı. Ayrıca v-f, g-k, r-l gibi basit, makul ses dönüşümleriyle “tervagan”dan “zülfikâr”a ulaşmak, Osman bin Affan’a ulaşmaktan çok daha kolay. “Zülfikâr”dan “Tervagan”a geçişteki zül-ter ve i-a ses dönüşümleri kafa karıştırıcıysa İngilizce Wikipedia’nın “zulfiqar” maddesi bizi o konuda bir nebze aydınlatabilir. Görüyoruz ki zülfikâr, bugüne dek Batı dillerinde thulfeqar, zulfeqhar, dhulfiqar vb. çok çeşitli biçimlerde yazılmış. Yine ilgili Wikipedia maddesinde, zamanın Arap dili otoriteleri arasında “zulfiqar” kelimesinin söylenişinde “faqar”ın “fiqar”dan daha zarif bulunduğuna dair, İngiliz sözlükbilimci ve çevirmen Edward William Lane’den bir alıntı yer alıyor.
Roland’ın Şarkısı’nda, Tervagan’ın zülfikârdan evrilmiş olma ihtimaline bizi belki biraz daha yaklaştırabilecek bir dize de var: “E Tervagan tolent sun escarbuncle”. Meali: “Ve Tervagan’ın üzerindeki lâl taşını söküp çıkardılar”.
Eh, kılıcın kabzasında kızıl süs taşları olmaz mı? Olur, hem de ne güzel olur!
Özcan Türkmen, 23 Nisan 2016
Kaynaklar:
http://wps.ablongman.com/wps/media/objects/1497/1532958/songofroland.pdf
http://www.chapatimystery.com/archives/optical_character_recognition/word_of_the_day_termagant.html
http://www.etymonline.com/index.php?term=termagant
https://en.wikipedia.org/wiki/Termagant