Biri bizi gözetliyor

George Orwell'ın 1984 adlı romanı çoktan gerçek hale dönüşmüş durumda. Teknolojideki akıl almaz hızda olan gelişim, kameraların varlığını çeşitli amaçlarda kullanılabilir hale getirmiştir.

Evet, artık bizi gözetleyen bir Büyük Birader(Big Brother)ımız var. 21. yüzyıl kesinlikle bilgi çağı haline gelmiştir, bunu da sağlayan en önemli faktör teknolojideki ilerlemelerdir. Teknolojideki kar oranının arttırılması, teknolojik ürünlerin daha çok kişiye satılması ile sağlanabilir. Bu da, gelişmemiş veya az gelişmiş ülkelerdeki insanların, bu teknolojik ürüne sahip olabilmesi demektir. Ancak oralarda yaşayan insanların alım gücü düşük olduğundan. teknolojideki payı arttırmak adına ya bu ülkelere ekonomik yardım yapılmalı yada teknolojik ürünleri, maliyeti düşük tutarak üretilip bu tür ülkelere ucuz satma ile sağlanabilir.

Kuşkusuz, bu durum ise, dünyada birşeylerin değişmesi demek anlamına da gelir. Başka bir deyişle, şu anda en çok kar yapan silah üreticilerinin de sonu demektir. Bildiğim kadarıyla Amerika'nın savunma giderleri 900 milyar doları buluyor. Silahın atacağı her kurşun, teknoloji tüketicisini eksilteceğinden, silaha yatırım yapmanın çok daha karsız bir hale gelmesi gerekiyor. Her ne kadar teorikde bu durum böyle ise de, pratikde büyük devletlerin çıkarları, sözkonusu konunun uygulamasını geciktirebilir.

Teknolojinin bugün geldiği nokta, kamerlar vasıtasıyla insanları gözetlemeye de yaramaktadır. Şüphesiz bu durum, iyi ve kötü yanlarını da beraberinde getirmektedir. İyi kısmı, insanların soygunluk yapmaları yapmaları güçleşmekte, kaza yapan araçların tespiti kolaylaşmaktadır. Öyleki, geçenlerde Londra'daki MOBESE kameralarını Amerika'dan izleyen bir kişi, kamerlardaki gördüğü soygunu farkedip Londra polisini arayarak, polisin harekete geçmesini sağlamıştır. Kötü kısmı ise, kameraların varlığı, özel hayatın ihlalini daha çok kolaylaştırmaktadır.

Büyük Birader'in bizi gözetlemesi sadece kameralarla değil, uydular yoluyla da gerçekleşmektedir. Uydu yoluyla dünyaya bakabilmeyi sağlayan Google Earth programının herkes tarafından kulanılabiliyor olması, Rusya'nın bu durumun teröristler için muazzam bir fırsat yarattığını açıklamaya itmiştir. Gene bu program sayesinde, bir kullanıcı Çin'in gizli askeri bir tesisini ortaya çıkmıştır. Uydularlarla dünyayı gözetlemekten belki de en çok Amerika faydalanmıştır. Çünkü bu yolla Küba'daki nükleer füzelerin varlığı, Sovyetlerin kaç tane füze rampası olduğu hakkında kesin bir bilgi etmiştir. Ancak ne kadar gariptir ki aynı Amerika'nın uydular yardımıyla Usama Bin Ladin'in yerini tespit edememektedir.

Kısacası, teknoloji büyük ilerlemeler kaydetmiş, gerek kamerların varlığı gerekse uyduların varlığı ile insanların gözetlenebilmesi sağlanmış, bu durum ise birçok fayda getirdiği gibi birçok problemi de beraberinde getirmiştir.