Lazaroni ve Del Bosque

Del Bosque'nin kuşkusuz Beşiktaş'a getirilişi her açıdan da büyük bir olaydı. Senelerini Rela Madrid'e vermiş ve bu klüpte yetişmiş olan Del Bosque, Real Madrid'de anlaşılmayınca ayrılıp Beşitaş'ı seçmesi Türk futbolu için de çok önemliydi.

Ancak daha sonra, alınan başarısız sonuçlar sonucunda teknik adam ile Beşiktaş'ın yolları ayrıldı. Del Bosque'nin gelişinden sonra fazla uzun bir zaman geçmemişti, ancak takımın orta sıralarda kalması onun gönderilişine sebep oldu.

Trabzonspor'un getirdiği başka bir ünlü teknik adam olan Lazaroni ise istenen sonuçların alınmaması üzerine takımla yolları ayrıldı. Bu teknik adama da gelişinden sonra az süre tanınmış ve alınan "istenmeyen" maç skorları sonunda gönderilmişti.

Bence bu iki teknik adama pek fazla şans vermeden gönderilmesi kelimenin tam anlamıyla "haksızlık" oldu. Çünkü, taraftarlarımız ve insanımız başarıyı anında istiyor, geç kalındığında ise teknik adamın "yetersiz" olduğu gibi bir düşünce doğuyor. Bu tip düşünce tarzı hatalıdır, çünkü gelen teknik adamdan hemen başarılı olmasını istemek bir tür "sihirli değneğe" sahip olması ile eşdeğerdir. Bu tip ünlü teknik adamlar ülkemize geldiğinde ilk önce sorunun temelini tespit ederler ve böylece altyapıyı da kullanarak veya geliştirerek, belli bir zaman sonra, futbol takımında daimi başarıyı kazandırırlar. Tabi ki bunun için gerek bizde, gerek insanımızda olmayan birşeye ihtiyacımız vadır: Sabır.

Peki yabancı teknik adamlara sabır tanınmıyorda yerli teknik adamımıza tanınıyor mu? Hayır. Çünkü, Del Bosque'den sonra gelen göreve getirilen Rıza Çalımbay da kısa sürede aldığı başarılar sonrasında aldığı "istenmeyen" sonuçlar sonucunda görevinden uzaklaştırıldı. Oysa ki kendisi de gayet başarılı bir teknik adamdı. Sonrasında göreve getirilen diğer bir ünlü yabancı teknik adam olan Jean Tigana'nın beğenilmesi sonucunda Başkan da koltuğunu korumasını bildi.

Yabancı teknik adamlardan hemen başarı istemek, o başarının sağlandığı takdirde bile "sabun köpüğü" türden bir başarı olmaktan öteye geçmez. Hele getirilen yabancı teknik adamlar ünlü ise, gösterilen sabırsızlık yüzünden ülkesine geri gönderildikten sonra, onların Türkiye'deki futbol anlayışı üzerinde olumlu fikirlere sahip olmamasını sağlar ki, bu da ülkemiz futbolu için bir hayli zararlıdır. Umarım Lazaroni'nin gönderilmesi sonucunda göreve getirilen Ziya Doğan'a biraz daha sabırlı davranmak suretiyle onun takımına ve Türk futboluna olacak olan başarılarını devamlı kılarız.