- Kategori
- Blog
Birlikte kitap yazma önerimi yeniliyorum, yineliyorum.

Burada 10.000'e yakın yazar var. Bu kadar insan, isterse, bir kütüphane dolusu eser ortaya çıkarır.
4 Mayıs 2015'te yayınlanan "Şimdi söz sırası Milliyet Blog yazarlarında" başlıklı yazımda, yazılarıyla ortamımıza hareket katan, sık ve tempolu blog üreten arkadaşlardan 44 ismi biraraya gelerek kollektif bir kitap hazırlamaya davet etmiştim. Söz konusu kişilerin çoğundan ses soluk çıkmadı. Yazıya yorum gönderenlerse, ağırlıklı olarak, bu önerinin tüm yazarlara açılmasını ve hayır amaçlı bir proje gerçekleştirmemizi istedi.
Hay hay. Madem arkadaşlar öyle istiyor, o zaman biz de tüm Milliyet Blog yazarlarını birlikte bir deneme kitabı çıkarmaya davet ederiz. İsteyen herkes çağrımıza katılabilir.
Ortalama 10.000 yazarlı bir ortamda, kollektif bir kitap yazma çağrısı yapılacaksa, bu çağrı, ya belli kıstaslara dayanmalıydı ya da tüm yazarlara açık hale getirilmeliydi. Madem tercih ettiğimiz ilk yöntem yeterli ilgiyi görmedi, öyleyse biz de buradaki tüm yazı dostlarını biraraya getirecek bir çalışmayı organize ederiz.
Ama şu kadarını da söylemezsem, derdi içimde kalır. En azından;
Abdulkadir Güler'in babacan tavrı; Ahmet Balcı'nın derviş gönlü; Erdal Ceyhan'ın derin ve geniş ilgi alanı, yıllara dayalı bilgi, deneyim ve gözlemleri; Erkan Sezgin'in ince mizahı; Erol Işık'ın değme dedektiflere taş çıkartan kuşkuculuğu, sorgulayıcılığı, aklı, bilmi kendine rehber edinişi; Esma Kahraman'ın şiirselliği; İbrahim Pekbay'ın gündem hakimiyeti; İsmail Hakkı Cengiz'in soğukkanlı, akılcı çözümlemeleri; Kerim Korkut'un her daim muhalif tavrı, çocuksu masumiyeti, insanı hınzırca çimdikleyip kaçan oyunculuğu; Mesut Selek'in hem güldüren hem düşündüren dürtükleyişleri; Muzaffer Cellek'in emektarlığı; Nahide Çelebi'nin naif, kırılgan ama bir o kadar da sevecen ruh halleri; Necati Tüfekçi'nin eski tüfekliği; NG Bilgelik Okulu'nun yazı fabrikatörlüğü; Ömer Özdamar'ın mücadeleci kişiliği; Reha Ülkü'nün istatistiksel bakış açısı, bilim-kurgu fantezileri, fütürist yaklaşımları; Rıza Üsküdar'ın sonsuz hoşgörülü, demokrat kişiliği; Sabiha Rana'nın "melekler yüreğinizden öpsün"ü; Ünal Şöhret Dirlik'in kadirşinaslığı; Yıldız Nihat'ın güçlü eleştirel aklı yoksa bir Milliyet Blog kitabında... Öyle bir ortak kitap, hem yetim hem öksüz kalır.
Benim tercihim; sadece birbirleriyle görüşenlerin oluşturduğu, ahbap-çavuş ilişkisine dayalı bir iş çıkarmaktansa, çok daha geniş katılımlı bir örneği ortaya koyabilmektir. Amacım yalnızca kitap çıkarmak olsa; eminim ki yazı istemek için arayacağım hiçbir Milliyet Blog yazarı arkadaşım beni kırmaz. Ama dert o değil. Mesele kahramanlık da değil.
Mesele şu:
Burada bulunan: Aydın, okumuş yazmış, bilgili, donanımlı, kendinden emin, kişilikli, çevresine ve dünyaya duyarlı, düşünen, üreten, gerektiğinde karşı duran, yön gösteren, gün görmüş, kendisinden ve toplumundan sorumluluk duyan, o sorumluluğu üzerine alan binlerce insanın; el ele verip, sırt sırta dayayıp, tam bir fikir ve gönül birliği içinde neleri yapabileceğini bir kez daha ortaya koyabilmektir.
Bu bu konuda yapacağım son çağrı. Ben derim ki, biz bu işin altından kalkarız. Gerisi yazar arkadaşlarımın takdiri...
Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.