Biten yazın ardından

Bir yaz daha bitti….

Ömürden kopan bir yaprak gibi
Süzüle süzüle gitti…

Belli ki yazı, denizi, dostları özleyeceğim…
Daha şimdiden başladı bile, gelecek senenin geri sayımı.
Bilmem kader neler yazar…. önümüze ne sayfalar açar…

Sabahın serinliğinde yüzerken, güneşin doğuşunu karşılamak güzeldi
Akşamın alakaranlığında kızıl kadehlerde, batışını izlemek de güzeldi.
Kırmızı güneşin rengi miydi kadehdeki kızıllık,
Yoksa şerefe dendiğinde dünya mı kızarıyordu…bilemeden geçti gitti....

Hani "enginde yavaş yavaş, günün minesi solarmış" ya...

Şimdiyse  Ankaradayım… erken inen akşamın sardığı serinlik içinde
Biraz hüzünlü, biraz dalgın, biraz durgun..
Sanki cılızlaşan güneşiyle birlikte baharın.
Bir hüzün türküsü oldu, söylediği sonbaharın.
Tuz biber ekmekti yaptığı, yaşama sevincime
Karanlığın, ıslaklığın, sonbaharın…

dedim ve geçtim klavyemin başına…
Bakalım bundan sonra neler olur…..