Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ekim '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Bitirilmeyen Hüzün...

Bitirilmeyen Hüzün...
 

 

Seksenli yıllarında PKK hareketi başladığında durum küçümsenmiş “ üç beş terörist” olarak bahsedilmişti. O dönemin başbakanı bugün aramızda değil, yıllar geçti. Neredeyse 30 yıl, inişli çıkışlı bu dönem içerisinde 40 bine yakın gencimiz şehit oldu. Bu hafta içinde canını veren 24 şehidimiz hepimizi üzdü ve bizleri bir kez daha yüzyıllardır yaşadığımız bu vatanda birlikteliğe itti. Vatan bölünmez, hainlere nefret vb.

Sevgili okurlarım, bu feryadı bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları aynı duygularla haykırıyor mu? Şüphelerim var. Beni bu kuşkuya düşüren his, feryadın yansıdığı ortamlarda seçimler öncesi de benzer haykırışların olması ve seçim sonucunda manzaranın tam tersi çıkması. Bu his beni, vatanımızın birçok yerinde yaşayan vatandaşlarımızın PKK terörüyle pek ilgilenmediklerini düşündürüyor.

Dolayısıyla biz bu tür köşelerde ne kadar yazsak, çizsek de pek bir şey değişmiyor. Beni umutsuzluğa iten esas bu duyarsızlık. PKK terörü doksanların sonunda Apo’nun köşeye sıkıştırılmasıyla duraklamış, İmralı ikametgahına yerleşmesiyle kademe kademe tekrar canlanıp bugünlere gelindi.

Biz terör uzmanı değiliz, bu konuda bilmişlik taslamak istemiyoruz. Ancak bilenenleri kısaca toparlayacak olursak, bu örgüt dış kuvvetlerce yüzyıllarca bölgenin yumuşak karnı kaşınarak destekleniyor. Mesela dağda yaylada değil masa başında çözümlenecek bir konu. Ortadoğu’da birçok menfaat var. Bu menfaatler iyi değerlendirilip, bölgenin en tecrübeli devleti olarak düzgün bir dış politika sergilenmeli. Devletlerin dostları yoktur, menfaatleri vardır. Yeri geldiğinde düşmanımın düşmanı dostum olmalıdır. Suriye ile, İsrail ile ters düşmeden bu kriterleri iyi düşünmek gerekmez mi?

Son imparatorluk kabul edilen Osmanlı devleti’nin yaklaşımını, birçok milleti bir arada nasıl yaşattığını bir kez daha gözden geçirmeliyiz.

Bütün bunları sizlerle paylaşırken sanal alemde ( bloglar, facebook vb.) sesimizin yaygın kesime ulaşmayacağını biliyorum. Yine biz bize üzülüp, dertleşeceğiz. Sisteme kızacağız. Bilemiyorum, yavaşta olsa belki toplum böyle aydınlanacak.

Yazımı, yıllar önce katledilen değerli gazeteci Uğur Mumcu’nun yıllar önce yaptığı yorumuyla bitiriyorum:

 

Kürd'ü Türk'e,
Türk'ü Kürd'e,
Ermeni'yi Türk'e,
Türk'ü Ermeni'ye,
Alevi'yi Sünni'ye,
Sünni'yi Alevi'ye,
Düşman Eden
Emperyalizm ve
Emperyalizmin Ortadoğu'daki Çıkarlarıdır
Dün Öyleydi
Bugün de Öyle...
|| Uğur MUMCU ||

 
Toplam blog
: 487
: 1730
Kayıt tarihi
: 01.04.07
 
 

1965 İstanbul doğumluyum. İTÜ Elektrik mühendisliğinden mezun oldum. Özel sektörde Kalite Bölümünde..