Biz bu filmi daha önce izlemiştik

Akşam saatlerinde İran Devrim Muhafızları, terör örgütü IŞİD'in lideri Ebu Bekir el Bağdadi'nin öldürüldüğünü duyurdu. 

 

Geçtiğimiz ayın ortasında Rusya, Bağdadi'nin hava saldırılarında öldürülmüş olabileceğini ancak bunu doğrulayamadıklarını ifade etmişti. Bu açıklama sonrasında inceleme yaptıklarını duyuran İran Devrim Muhafızları, ölümü doğruladıklarını belirtti. Haber kısa sürede tüm dünyada manşetlerde yer almaya başladı.

 

Aslında bu açıklamayı daha önce defalarca okuduk. Hemen hemen her ülke sırasıyla Bağdadi'yi öldürdüğünü duyurdu ama her seferinde Bağdadi'nin yaşadığı öğrenildi.

 

Bağdadi'nin öldürülmesi elbette İŞİD'e önemli bir darbe vurmak için planlanması gereken bir organizasyon, ancak bu kesinlikle İŞİD'i ortadan kaldırmaya yönelik yapılması gerekenler listesinde tepede değil. Hatta ve hatta İŞİD ile mücadeleyi bile sekteye uğratabilir.

 

1988 yılında kurulan El-Kaide tarihinin en önemli noktası elbette ki 11 Eylül saldırılarıdır. Bu tarihten sonra El-Kaide'yi ortadan kaldırmaya yönelik ciddi çalışmalar yapan ABD, El-Kaide'yi savaşta yenemeyeceğini büyük ölçüde anlayınca; örgüt lideri olan Usame bin Ladin'i öldürerek örgüte büyük bir darbe vuracağını ve örgütün bu şekilde kendi kendine çözüleceğini düşündü. Bunun üzerine harekete geçen ABD, dünyada halen çok ciddi sırlar barındıran bir operasyon ile 2011 yılında Bin Ladin'i öldürdü. 

 

Bin Ladin'in öldürülmesi bizzat dönemin ABD Başkanı Barack Obama tarafından ulusa sesleniş konuşmasında dünyaya duyuruldu ve bu konuşmayı dinleyen insanlar El-Kaide'nin bittiğini düşündü. Ancak olaylar aynı seyirde ilerlemedi, "EVET" El-Kaide eskisi kadar medyatik bir örgüt olmadı belki ama halen tehlikeli terör örgütleri listesinde başı çekmeye devam ediyor.

 

Bu nedenle İŞİD liderinin öldürülmesi temelde örgütün çözülmeye başlaması için başarılı bir adım olarak görülebilir,  ancak tıpkı Bin Ladin'de olduğu gibi "lider öldü örgüt bitti" politikası örgütün sonlandırılması için yapılacak çalışmaların güç kaybetmesi ve bu sırada örgütün yeniden güç toplamasına neden olacaktır. Bu gibi örgütlerde liderlerin daima alternatifleri bulunur ve örgütün tepe noktasında bilinen ve saygı duyulan bu isimler nedeniyle liderin ortadan kaldırılması temelde büyük çözülmelere neden olmaz.

 

ABD Başkanı Barack Obama'da olduğu gibi başarılı bir PR çalışması dışında örgüt liderinin öldürülmesinin çok da büyük bir önemi yoktur. Hatta bu örgütün bitirilmesi için gösterilen heyecanın sönmesi gibi tehlikeleri de içerisinde barındırmaktadır.

 

Özetle, "EVET" Bağdadi öldürülmelidir ancak bu örgüt ile olan savaşı sekteye uğratmamalı ve aynı motivasyon kesinlikle korunmalıdır.