Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ağustos '11

 
Kategori
Kitap
 

Biz kimde kaçıyorduk anne?

Biz kimde kaçıyorduk anne?
 

Biz Ay Birimiyiz Bambim. Birbirmizin birimi... 

Kendimi yollara atmam dışındaki zamanlarımda odama kitlenir durmaksızın kitap okurum. Oldum olası biyografi ve otobiyografi kitaplarına bayılırım... İnsanların hayatlarını okumayı seviyorum. Bir sabah uyandım, haydi kalk Dilara doğru kitaplıktan sabırsızlıkla okunmayı bekleyen bir kitap seç ve gömül kelimelere dedim. 

Perihan Mağden'i okuyanınız var mıdır bilmem. Okumuşsunuzdur bir yerlerden ya da benim gibi ilk defa okumuşsunuzdur. Mağden'in eserlerinden '' Biz Kimden Kaçıyorduk Anne ? '' romanını ilk okumak benim talihsizliğim olsa gerek. Ondan önceki romanları hakkında fikrim yok, fakat öncelikle onları okumak beni Mağden'in uslubuna alıştırmış olacaktı hakeza... Uzun uzun betimlemeler yaparak yormak istemezdim kelimeleri ancak her biri ayrılmaz birer zincir halkası birini atlasam büyü bozulacak... 

Açtım kitabı önce Mağden'in kısa bir tanıtma yazısı, akabinde önsöz derken BAMBİ diye başlıyor kitap. Bir solukta okudum mütemadiyen... Sayfalar bitti, okuyacak birşey kalmadı. Ama ben beynimde bitiremedim bir türlü o kitabı. İçimde çözülmeyen ukdeler kaldı. Daha önce hiçbir kitabın etkisinde kalmamıştım bu kadar. Okursanız anlarsınız. Bulursanız bu kitabı okuyun olur mu.Bir anne ve kızı. Evet bir anne ve kızı başka kimseleri yok ! Onlar birler yani Ay Birimi birbirilerinin ay birimi biri olmadan öteki zaten olamazdı. Geçmişi gizemli bir anne. Yazar geçmişine pek değinmiyor belki oda bilmiyor. Annenin geçmişiyle en ufak bir fikri yok sanırım yoksa anlatırdı. Niye anlatmasın ki. Ama ben meraktan çatladım. 

Bu anne çok farklı, gerçekten çok farklı kimsenin annesine benzemiyor. Bir anne düşünün , çocuğunun hastalanmasına dayanamayıp doktorun hemen kızını iyileştirmemesinden doktoru öldürüyor. Bir anne düşünün hiç kimse kızını üzmesin diye hiçbir çocukla oynamasına izin vermiyor. Etrafındaki bütün insanları kötü ruhlar olarak tanımlıyor kızına. Geçmişinden gelen birşey var ama ne. Çocuk doğar anne ve kız hep kaçak yaşarlar. Evleri yok. Evleri sırt çantası. Ülke ülke, şehir şehir, kaçıyorlar.Annenin gittiği her yerde bir cinayeti oluyor. Kızını üzen herkesin haddini bildiriyor yani... Yazar bunu dokundurmadan alttan veriyor. Bir de annenin iç sesi var. Tehlikeyi sezdiği an kaçıyor, hiç ıskalamıyor.... Ama herşeyin bir bedeli var. Neden hep ödenmesi gereken bir bedel var... 

O anne çok kötü biri değil aslında. Hiç kimseye haddini bildirmek istemiyor, insanlar onları üzmesin istiyor sadece. Ama etrafta o kadar çok kötü ruh var ki gerçekten bazen istemeden de olsa insanlara haddini bildirmek zorunda kalınabiliyor ve ne yazık ki onunda bir BEDEL'i oluyor... Bu anne yaptıklarının bedelini acımasız bir subayın kurşunlarıyla ödüyor... Vurmasaydı keşke yakalasaydı müebbet yeseydi ama Bambisiz kalmasaydı... 

 
Toplam blog
: 7
: 728
Kayıt tarihi
: 02.09.10
 
 

Bundan tam 22 yıl önce 27 Aralık... Karanlığın hüküm , yeryüzünün beyaz giydiği bir gece yarısı,a..