- Kategori
- Kitap
Unutma Bahçesi - Latife Tekin

Unutmadan önce okuyoruz.
Henüz sayfa doksandayım. Epeydir bahçedeyim. Unutur muyum? Müsaitim.
İçeride Varlık var. Yanımda Sözcükler. Selim İleri çantamda gidip gelir. Latife Tekin orada öylece sessizce bekler ve unutma beni, der. Unutmadan yazmalı, sayfa doksan, aşmalı.
Şevval Sam solumdan sesleniyor: " Bakışından süzülen işvene kurban olayım."
La la lal lay la la lom!....
Çayımdan bir yudum aldım ve bahçeme girdim. Bahçenin işi uzun, uzar bu iş, bil ve bildir. Geliyorlar birer ikişer, katılıyorlar bize, üçer beşer; beşer şaşmadan unutabilecek mi?
Unutmadan, unutmadan önce sıkı hatırlama telaşındayım. Yazdım ya, henüz sayfa doksandayım. Doksanların, noksan psikolojisindeyim. Yaşım müsait.
Sayfa yetmişten bir paragraf kopartıp yapıştırsam buraya, nasıl dururum acaba sayfa yetmişte?
"Düşlerimiz ve düşüncelerimiz bizi hiç aydınlatmıyor..."
Yüzü bulabilirsem unutmadan, bahçedeki işimi bitirebilirim. Bitsin mi? Rüzgarını, denizini, sessizliğini, insanını, güneşini sevdiğim o beldede, o bahçede mandalina ağacım, yaşar mısın?
1. Not: Geçmişe gömülü ne varsa, geleceğe; unutuyoruz; varken yok oluyoruz ya da yokken var veya ?
2. Not:
Doksan psikolojisi,
noksan,
dokunsan
sayfa doksan,
yoksan
ya da varsan
unutsan
ne kayıp ne kazanç
okusan
unutsan,
bir daha okusan
tekrar unutsan
yaşasan
ya da yaşamasan
hep sansan
varsan.
Ş.Y.