Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ekim '21

 
Kategori
Felsefe
 

Biz Neyiz?

Birçok yerde küçüklerin ve büyüklerin konuştuğu konular ayrıdır. Bu, bir tür adettir. Böyle olması da ziyadesiyle normaldir.

Çoğu durumda ise konuşmak anormaldir, herkes her konuda fikir beyan etmemelidir, bilmediği bir konuda insanın konuşması ortaya anlamdan çok anlamsızlık katar, bir teneke gürültüsü gibi anlamsız sesler çıkar. Bu da köpekkuyruğuna bağlanan teneke seslerini sanat kabul eden memleketlerde olağan bir durumdur. Bu konunun bizimle ne alakası var diyebilir. Bu durumda sahibinin sesiyle konuşan atıl kurt talimatıyla atılan insanlar ülkesinde kurtla konuşmak yerine sahibinin sesini dinlemek bunun yerine boş yere zaman kaybetmemek gerekir.

Eskiden büyük krallıklar vardı; insanlar önemsizdi, şimdi de büyük krallıklar var ancak insanlar kendilerini eskiye nazaran çok büyük zannediyorlar bu nasıl olabilir? Hâlbuki bundan daha fazlası olmalı, insanın insanı en ufak hatasında harcadığı, birbirini ezdiği, yükselme basamaklarında acımasızlığın kol gezdiği bir dünyada düzenlerin insanı bundan beş asır öncesine göre başka bir şeye dönüştürdüğü kesin ancak bu da yine sıradan insanın iradesiyle gerçekleşecek bir şey değil.

Siyasi parti taraftarıyız, ülke vatandaşıyız, bir şehre aitlik hissediyoruz ve dünyalıyız. En sonunda biz neyiz?

 Birçok yerde küçüklerin ve büyüklerin konuştuğu konular ayrıdır. Bu, bir tür adettir. Böyle olması da ziyadesiyle normaldir.

Çoğu durumda ise konuşmak anormaldir, herkes her konuda fikir beyan etmemelidir, bilmediği bir konuda insanın konuşması ortaya anlamdan çok anlamsızlık katar, bir teneke gürültüsü gibi anlamsız sesler çıkar. Bu da köpekkuyruğuna bağlanan teneke seslerini sanat kabul eden memleketlerde olağan bir durumdur. Bu konunun bizimle ne alakası var diyebilir. Bu durumda sahibinin sesiyle konuşan atıl kurt talimatıyla atılan insanlar ülkesinde kurtla konuşmak yerine sahibinin sesini dinlemek bunun yerine boş yere zaman kaybetmemek gerekir.

Eskiden büyük krallıklar vardı; insanlar önemsizdi, şimdi de büyük krallıklar var ancak insanlar kendilerini eskiye nazaran çok büyük zannediyorlar bu nasıl olabilir? Hâlbuki bundan daha fazlası olmalı, insanın insanı en ufak hatasında harcadığı, birbirini ezdiği, yükselme basamaklarında acımasızlığın kol gezdiği bir dünyada düzenlerin insanı bundan beş asır öncesine göre başka bir şeye dönüştürdüğü kesin ancak bu da yine sıradan insanın iradesiyle gerçekleşecek bir şey değil.

Siyasi parti taraftarıyız, ülke vatandaşıyız, bir şehre aitlik hissediyoruz ve dünyalıyız. En sonunda biz neyiz?

Biz neyiz sorusunu insanların sıkça sorması lazım. Alacağı cevaplar her zaman insanı mutlu etmeyebilir hele de bu kendi kapalı hücresinde bulunan insanın aklına gelecek bir soru değildir.

İbadetten ticarete, sanattan zanaata hayatın hemen her aşamasında insanın soru soruması gerekir. Soru sormayan insan, sorgulamayan insan nedir? Ne derecesine düşer? İnsan eğer verilenleri alan, güçlünün yanında bulunduğu için hayatta kalabilense şayet bu durumda dünyanın en medeni, en zengin, en güçlü, en çok maddi güce sahip, en öldürücü silahları üretebilen ülkelerin insanları dahi bu durumda kendisini sorgulamalıdır ancak insanlar güçlü olduklarında sorgulamazlar.

Güçlü olanlar, bu hakkın kendilerinin hakkı olduğunu iddia ederler. Edebilirler. Aynı şekilde güçlü olanların yanında korumasında olanlar da kendilerine doğal korunma sağlanmasından ötürü diğerlerini kendilerine rakip hatta düşman olarak görebilirler. Yapay kimliklerin bu denli güçlü olduğu dünyada düşmanlıklar, halkların haklı ya da haksız olmasıyla ilgilenmediği gibi insanlar kendilerinin gerçekte ne olduğunu bilmiyor diye düşünülmelidir. Bu durumda insan dediğimiz canlı öyle kendine yaratılmışlarının en şereflileri olarak falan nitelendirmesinler.

 

 

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..