Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Kasım '06

 
Kategori
Meslekler
 

Bize "Garip" derlerdi

Bize "Garip" derlerdi
 

İlk tayinimizdi, heyecanımızı, duygularımızı anlatmam mümkün değil. Bugün hala o günü yaşıyor gibiyim. Tayin olacağımız belliydi ama kendimizi gurbete hazır hissetmeyorduk. Bu yerde de gurbetteydik ama burada evlenmiş, öğretmen eşimin arkadaşları ile aile dostlukları kurmuş yalnızlığımızı gidermiştik. Yakın olduğu için arada sırada ailelerimizi ziyaret ediyor sıla hasreti çekmiyorduk. Oysa şimdi şark tayini idi.

Eşim okuldan gelince yavaş, yavaş toplanıyor; kırılacak tabak, bardak gibi eşyaları özenle anbalajlarken bir yandan da "Ayrılık yarı ölmekmiş. O bir ateşten gömlekmiş" şarkısını mırıldanırken göz pınarlarından sesizce yaşları akıyordu. Bayrağımızın dalgalandığı her yerde göreve hazırdık, buna göre yetiştirilmiştik. Ama şimdi hasretin yanı sıra nakliye, yeni evin boyası badanası gibi ekstra harcamaları düşünmeye başlamıştık. Tecrübeliler alacağın harcirah kamyon parasına yetmez sen bir yıl kendinine gelemezsin, iki tayin bir yangın sayılır dedikçe tayin heyecanı yerini moral bozukluğuna bıraktı. Yeni yeni borçlarımızı ödemeye başlamıştık. Nereden çıktı şimdi bu tayin.Zaten az bir eşyamız vardı. Satıp nakliye bedeline ilave edip orada yeniden ufak, tefek birşeyler alıp idare etmekmi daha ekonomikti? Eşim bu fikrime şiddetle karşı çıkıyor. Bu aklından bile geçirme herşeyin bir anısı var onları sattırmam başka bir çare düşün. dedikçe Ruhumu karabasanlar sardı, uykusuz gecelere teslim oldum. Nihayet tayinler geldi ilişiğimizi kestik birdaha hiç görüşemiyecekmişiz gibi ağlıyarak, helalleşerek dostlarımızdan ayrıldık.

Lojman tahsis edilemiyeceğini biliyordum çünki lojmanların %55 i subaylara %40 ı assubaylara % 5 i diğer personele tahsis ediliyordu. Oysa assubay miktarı subay miktarının üç katına yakın olduğu için faydalanma oranımız % 30 lar civarında oluyordu. ama yinede içimde bir umut vardı. Eşimi biraz rahatlatmak için belki lojman tahsis edilir.Dediğimde "Ne kadar safsın" der gibi bir bakışı vardı ki söylediğime hayal kurduğuma pişman oldum. Atandığımız garnizona geldiğimizde Lojmanın tahsis edilemiyeceğini öğrendik sırada onlarca kişi vardı. Arkadaşların yardımı ile tuttuğumuz evin bir odasına eşyaları doldurduk ve boya, badanaya başladık ama işler bitmeden ben birliğim ile birlikte tatbikat için araziye dağlara gittim. Zavallı eşim uzak bir okula tayin oldu. Gidip gelmesi problem, çocuğun bakımı problem, evin yerleşmesi problem, benim yokluğum problem. Eş değil sanki matematik uzmanıydı. Sonra ev kirası çocuğa bakıcı parası ekstra harcamaları nasıl ödiyeceğimizi düşünerek bende bu matematik uzmanı eşin asistanı oldum. Birkaç komşu toplanıp eşime hayırlı olsun, güle, güle oturun dileklerinde bulunmak için gelmişler ama aile ziyaretlerini boşuna bekledik. Askerleri mi sevmiyorlardı acaba? Sonradan öğrendik ki bize "Garip" derlermiş. Nasılsa birkaç yıl sonra tayin olup gideceğimiz için arkadaşlık, dostluk kurmak alışmak boşunaymış. Haksızda değillerdi hani tam samimi olup paylaşmaya başladığınızda ayrılık elinizden tutup sizi bir başka garipler diyarına götürmüyormuydu?

Bu tayinler bizi ne ev, ne eşya, nede dost sahibi yapıyordu. Her gittiğimiz yerde yeniden raic fiatın üzerinde ev tutmak, boya, badana, nakliye, uymayan perdeler, kırılıp dökülen eşyalar derken hakikaten "İki tayin bir yangındı" Meslek hayatı boyunca lojmana giremeyen arkadaşlarımızı biliyorum. Ben çok kısa süre yararlanabildim. Lojman sorunu devam ettikçe kambur üstüne kambur misali ekonomik sorunlarımıza birde güvenli olmayan bölgelerde evleri basılıp şehit edilen arkadaşlarımızın artması endişesi vardı. Lojman sorununu çözmeye yetkili olanların bu sorunu olmayınca "Tok açın halinden anlamaz" misali ateş düştüğü yeri yakıyordu.

 
Toplam blog
: 45
: 10277
Kayıt tarihi
: 17.10.06
 
 

1948 Edremit doğumluyum.Kara Kuvvetleri personel okulu ve Dicle üniversitesi sosyal bilimler Sevk ve..