- Kategori
- Ekonomi - Finans
Bize birşey olmaz mı? Şimdi göreceğiz

Bilindiği gibi uzun süredir % 10 un altına düşmeyen yüksek cari açık, yüksek faiz düşük kur politikasıyla, yabancı kaynaklı, sıcak para adı verilen ve paradan para kazanmak için uluslar arası piyasada dolaşan dolarlar ile finanse edilmekteydi.
2010 yılında yüksek faiz yükünden kurtulmak için bu politikadan vazgeçildi. Ve Merkez Bankası kademeli olarak faizleri düşürdü. Böylece 2011 yılı başından itibaren sıcak para önemli ölçüde azaldı. Fakat cari açığı kapatmak veya en azından kontrol altına alıp düşürmek için yapısal tedbirler de alınmadı.
Yüksek seyreden cari açık nedeniyle 2011 yılı ikinci yarısından itibaren Dolar TL karşısında değer kazanmaya başladı. Merkez bankası yaptığı döviz satış ihaleleri ve doğrudan müdahaleler ile bu durumu önleyemedi. Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı bilgilendirme toplantısında: “ Dolar ile baş edemeyiz serbest kur politikasından taviz vermeyeceğiz” diyerek bu durumu itiraf etmek zorunda kaldı.
Buna rağmen 2012 yılının ilk işlem gününde Merkez Bankası ateşi yükselen Döviz Piyasalarına doğrudan müdahale etti. Artık yüksek cari açığın daha fazla sürdürülemeyeceği açıktır. Yapısal tedbirler alınmadan sıcak para da gönderilmiştir. Şayet Merkez Bankası piyasalara güven veremez ise Türk Lirasında ciddi bir değer kaybı kaçınılmazdır. Zira doğrudan ve dolaylı müdahaleler ile Merkez Bankasının döviz rezervleri de erimektedir.
Dünyayı saran ve gittikçe derinleşen küresel krizin de etkisiyle, bize birşey olurmu olmazmı? Şimdi göreceğiz. Şayet Türk Lirasında ciddi bir değer kaybı yaşanır ise, Dünya büyük bir krizde iken aldığımız tedbirler ile bize bir şey olmuyor diyerek övünenler de, bundan sonra ne söylerler doğrusu merak ediyorum.
AHMET ELDEN