Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Mayıs '11

 
Kategori
Deneme
 

Bizim ofisin orta şeker halleri

Akşam yine ruhani çalışmalarıma katkıda bulunacak bir seminere katıldım, 26 kişi odanın içinde sıra sıra dizilmiş, konuşmacının ağzından çıkan her sözü kendimizce yorumlayarak ağzı açık dinliyorduk. Bakalım bugün ne mücize yöntemleri öğrenecek, ne sırlar keşfedecektik. Yalnız benim aklıma takılan bir iki şey var ya acaba herkesin içinde sorsam bu düşük pantolonlu, kırmızı gözlü “sırların efendisi” bana gizli enerji yollayıp zarar verir mi düşüncesiyle kendimi tutuyorum. Bunu sizlerle paylaşmamda bir sakınca yok. Birincisi, bu yeniyetme sırların efendisi velet her şeyi enerji gücüyle hallettiğini söyleyip, siz de yapabilirsiniz diyor da, neden o zaman gözlerinin altı mosmor, yorgun, bitkin, fersiz bakıyor. İşte biraz önce de fış fış burnunu çekiyordu, nezle olmuş, ikide bir dizini kaşıyıp duruyor. Hanimiş senin o mücizevi gücün, benim bile bir iki bitki çayıyla halledeceğim kıytırık bir nezleyi geçiremiyorsan, suratından güneşte çok kalmış muşmula misali mutsuzluk akıyorsa, nerde senin dağıttığın şifa, nerde sihirli gücün….Yok kardeşim yemezler, dur bakalım daha çooook sınayacağım seni…. 

İkincisi de bu sırların düşük belli yeniyetme efendisi, kendinden başka bu işi kimsenin doğru bilmediğini iddia edip duruyor. İyi de hani önceki çalışmada herkesi olduğu gibi kabul edip, böğrümüze basmamışmıydık, hatta ben senin bu enerjinden etkilenip yıllardır kavgalı olduğum, üstelik gıcık olduğum ne kadar hısım akrabam varsa arayıp helallik istememiş miydim. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu diye sorarım, kırık türkçesiyle mümtaz hükümetimize densizlik eden ABD büyükelçisi gibi. Sen niye kendin dışındaki meslekdaşlarına çemkirip durıyorsun, , onlar da senin gibi Hindistan’a gidip yalınayak hizmet görmüş, dağ eteklerinde aç susuz arınıp paklanıp, olmuş armut misali memleketlerine ışık saçmaya gelmemişler miydi? Üstelik sizin o kucak dolusu para ödeyip taa Hint ellerinde öğrenmeye gittiğiniz yaşam biçimi zaten bizim Anadolu insanının günlük hali. Toprağa basar, topraktan beslenir, koyun keçi sağar, temiz hava alır, kaynak suyu içer. Sizin cahil köylü diye uzak durduğunuz sade vatandaş, sizden binlerce yıl önce keşfetmiş bu sırrı da siz apartman tepelerinden gökdelenlere bakmaktan görememişsiniz. 

Kafamdaki bu soruları bir nefesle temizleyip yine çalışmama dönüyorum. Önce hafta boyunca evde yaptığımız egzersiz deneyimlerini paylaşıyoruz. Kimisi; 

“ Ben gözlerimi kapatır kapatmaz enerji topu gibi yuvarlanıp, uçmaya başlıyorum” diyor, ben de çüşşş diyorum, sen o manda cüssenle nereye uçtun, düştüğün yerde ne kadar tahribat yaptın, enkaz kaldırma çalışmaları sona erdi mi? 

Kızıl saçlı, gözlüklü, sevimli yüzlü abla anlatmaya başlıyor; 

“Ben nefesimi sıkıp içimden öyle bir üfledim ki, göbek deliğimden çıktı, ordan koltuk altlarıma doğru dolandı, hatta kulak arkalarımda bile hissettim” 

“Aaaaayyyyyy, kız biri seni taciz etmiş de haberin yok ayol, bu meczup oldu herhal, tecavüz etseler apışaramdan üfledim nefesimi” deyip matah bir şey yapmış gibi böbürlenecek. Abla kendine mukayet ol, gidişatın iyi değil.. 

“Kimisi de ben çok mutluydum, yeşil çayırlarda yalınayak koşturuyordum” türünden alışılmış şeyler söyledi, arkanızdan inekler kovalasın emi, ömründe hiç yeşil çayırda yürüdün mü de koşturuyorsun be adam… 

Bir tanesi ben hiçbir şey hissetmedim diyerek yalın hakikate parmak basmak densizliğinde bulundu, bulundu da iyi halt etti, adamın ne “kontrol manyaklığı kaldı, ne” inançsızlığı”. Daha çok egzersiz yapmakla cezalandırılınca o da sustu. 

Bir diğeri enerjsisini avuçlarında değil de ayak tabanlarında topladığını beyan edince bizim düşük bel; 

“Bu çalışmaları şifa dağıtmak için yaptığımızı, kokmuş ayak tabanlarıyla şifa dağıtacağına inanıyorsa devam edebileceğini, bunda şaşılacak bir şey olmadığını” söyleyerek, onu da rahatlattı. 

Bu akşam çakralarımızın ne anlama geldiğini, renklerini, çakralara nasıl şifa uygulayacağımızı çalıştık. Hafta boyunca egzersiz yapacağız. Bakalım bir sonraki ders ne mücizeler yaratacağız. Çok eğlenceli canım, heyecanla bekliyorum gelecek dersi. 

 
Toplam blog
: 40
: 423
Kayıt tarihi
: 14.04.11
 
 

Eğitimim, hayata dair hiç bir şey bilmediğimi anlamama yetecek kadar, Bilgi birikimim, bilgin..