Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Zeynel Abidin KAPLAN

http://blog.milliyet.com.tr/zak

26 Ağustos '08

 
Kategori
Çalışma Yaşamı
 

Bizim rekorlar

Bilmiyorum kaç kişinin umurunda ama üç haftadır yazı yazmıyordum. Tatildeydim. Bu arada pekin olimpiyatlarını ve olimpiyatlardaki başarısızlığımızı takip ederken fark ettim biz yanlış kulvarda koşuyoruz. O yüzdende başarısız oluyoruz. Bizim kendimize ait rekorlarımız var biz olimpiyatlarda kıramadığımız rekorların intikamını almak istercesine hep bir elden kendi rekorlarımızı kırıyoruz.


Kendimize ait rekorların başında bebek ölümleri geliyor. Hiçbir hastayı geri çevirmeyin diye genelge yayınlayan başbakanın hükümeti bütçenin sadece % 4 ünü sağlığa ayırdığını, üstüne üstlük birde sağlık bakanlığının yüz binin üzerinde sağlık çalışanına ihtiyaç duyduğunu ancak IMF ye verdiği söz yüzünden kamu çalışanı istihdam edemediğini ve çoğu hizmeti taşerona, özele devretmek zorunda kaldığını hatırlayınca: Bebek öldürmek mi desek? Bu arada boş durmadık, bebekleri karton koliler içinde ailelerine teslim ederek ailelerin sabrını sınama rekorunu da kırmış olduk o aralıkta.


İkinci sırada Tuzla tersaneleri gelmekte bir insanın kum torbasından daha ucuz olduğunu kanıtlama rekoru idi buda. Üç kişiyi hep bir elden yok ederken diğer kum torbalarının yaralanmasına sevinme rekoru idi elbette. Bunca ölüme, yasa dışı çalıştırmaya, sendikasızlaştırmaya, zulme sessiz kalma rekorları da topluca ifa edildi tarafımızdan.


Üçüncü sırada sendikaya üye oldukları için işten atılan işçiler geliyor. Yörsan, Desa vb. Türkiye’de sendikaya üye olmak işten atılma sebebi. Oysa sendika üyeliği iş güvenliği demektir bir bakıma. Ama dedikya kendimize ait rekorlarımız var. Ekleyelim birde kendimize ait anlayışımız var. Sendikaya üye olan işçiyi işten atıyor ve düşman belliyoruz.


Dördüncü sırada orman yangınlarının nasıl önlenemeyeceğini dünya aleme gösterme rekoru var. Ve hala görevde olan Orman Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısının sevindirici haberi ile sarsıldık. Hazret yangının sevinilecek yanını gösterdi bize o veciz sözü ile.( “Bu yangının tek iyi yanı kenelerin ölmüş olmasıdır.”) Buda rekor içinde rekor serisinin ilginç örneklerinden biri oldu.


Beşinci ve son sırada kamuda yürütülen toplu görüşmeler var elbette. Altı yıldan bu yana adeta bir tiyatro oyunu sahnelercesine oynan bu oyundan, sendika konfederasyonlarının (KESK hariç. Çünkü KESK toplu görüşmelerden çekildi.) nasıl bıkmadıkları gösterildi.


Her yıl oynanan bu oyunun senaryosu bellidir. Hükümet IMF ye verdiği niyet mektuplarında Kamu çalışanlarına ne kadar zam vereceğini taahhüt eder. Bütçe görüşmeleri sırasında da (Aralık ayında) bu taahhüde uygun bütçe ayırır. Sonra Ağustos ayında memur sendikaları ile görüşmeye oturur. Görüşme başlamadan ek zam açıklanıverir buda tuzu biberidir işin.


Sonra nemi olur? Görüşmeler(!) devam eder. Hükümet ve bu iki konfederasyon görüşürler. Görüşürler. Görüşürler.


Hükümet bazı konularda vaatlerde bulunur bazılarını ise bütçe imkanları dolayısıyla hayır der. Vaatlerde bulunduklarını gerçekleştirmez. Hayır dedikleri uzlaştırma kuruluna götürülür. Uzlaştırma kurulu ne derse desin sonuçta hükümetin dediği olur.


Yani hiçbir şey olmaz.


Hükümet bir yıl sonra tekrar konfederasyonları görüşmeye çağırır. Bu iki konfederasyon: “Geçen sene vaat ettiklerinizi yapmadınız, bizim isteklerimize hayır dediniz, biz sizinle masada görüşürken siz zam oranlarını açıkladınız. Yani bizi hiçe saydınız şimdi ne görüşeceğiz?” Demezler. Devam ederler görüşmeye. İşte buda dünyada bir tek bizde görülen bir rekor türüdür.


Bu rekorları kırmış olmamızdan dolayı öncelikle çocuklarımızdan ve geleceğimizden özür dileyerek bitirmek istiyorum yazıyı.


Sağlıcakla…

 
Toplam blog
: 32
: 1377
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Halen Manisa'da yaşıyorum. 1974 Erzincan doğumluyum. Sağlık Teknisyeni (Laborant) olarak çalıyorum. ..