Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Nisan '12

 
Kategori
Blog
 

BLOG'daki Sevgiliye...

Bilirsin ki güzelim, önem vermem paraya
Mutlu olsun yuvamız, ne lüzum var saraya
Sen hem blogdaşım, hem de sevgilimsin
Sitelerde yoğrulduk, müstakbel eşimsin
Milliyet komtere dedik,  yedi yıl saya saya
O zamandan bu yana, sap olamadık baltaya
Kıblemizi şaşırdık,  bir oraya, bir buraya...

                    Editör de olamadık, dünyada doya doya
                    Bu dünya sanal dünya, gel kaçalım biz Ay’a

İstettiğimde seni, annen dedi: "Sende editörlük var mıdır?"
Ablan sordu: “ Kitabın, plaketin var mıdır?”
Baban dedi:  “Milliyet komtere’de  ücret var mıdır?
Dayın dedi:  “Maaşın bol mu, yoksa dar mıdır?
Ninen sordu “Sende biraz akıl var mıdır?”
Evdeki velet sırıttı: “ Tık - tık’ların fazla mıdır?”

                      İstettiğim gün seni, kalıverdim ben yaya,
                      Dünyayı anladın ya, gel kaçalım biz Ay’a

Düşünme Ay’da, var mı yok mu diye hayatı,
Milliyet  Blog’cularının, kalmadı hiç rahatı
Sekiz binlere dayandık, rahatımız da kaçtı
Ne güzeldi caka satmak, elde sarı basın kartı

                    Dış kapı mandallarında, ne ar kaldı ne  haya
                    Blogların tadı kaçtı, gel kaçalım biz Ay’a

Doğru yorum yaparsın, bit yeniği ararlar
Hem suyunu ısıtırlar, seni keşkek yaparlar
Punduna getirince, belden aşağı da vururlar
         
                    Ömür gelip geçiyor, blog dostu araya araya
                    Bloglar bozuldu artık, gel kaçalım biz Ay’a

Ay’da ne klavye var, ne silme tuşu, ne de blog
Ne  kopya var, ne yapıştırma, ne de Netlog
Ne  twitter  var,  ne de çıtkırıldım facebook
Nasıl olsa dünyada, olamadık  zaten bir  b . k
                   Ne makyaj derdin var, ne terzi, ne de boya
                   Ne editörler var, ne de anlı şanlı editorya
                   Bu dünya sanal dünya, gel kaçalım biz Ay’a

Ay’ın adı Ay amma, ay başı ay sonu yok.
Kadromuz yok, maaşımız yok, mangırımız yok
Kıdem yok, tazminatı yok, zılgıt derdi yok.
                    Artık  kimse çıkmaz bizi, tık’larla  kandırmaya
                    Dünya yalan dünyası, gel kaçalım biz Ay’a

Sen Ay’da ilkel  güzel, parmağında yok ojen
Bizse Ay’da yaşayan, klavyesiz Diyojen
Ay’da ne belden aşağı vurma var, ne de geren
                    Ay benziyor göklerde, yüzen mutlu ada’ya
                    Bilgisayarlar çöktü, gel kaçalım biz Ay’a

Ben Ay’ın Ademi’yim, sense  Ay’ın Havva’sı
Emin ol yarayacak, sana Ay’ın havası,
Her gün yap Ay dolması, bir de feza tatlısı
                    Yaşayalım göklerde, hep güle oynaya
                    Bloglar burda kalsın, gel gidelim biz Ay’a

Blog kategorisi mi, ne ararsan içinde var
İğneden ipliğe, taraktan mendile kadar
Mısır Çarşısında, bulunmayanlar da, burada var
Men dakka, men dukka, benzin fitil yay var.

Ah Lili-Lili’can’lar, canı canı, Cansın’larım
Uzer’ler, Supçin’ler, Culduz’lar, Alkanlar’ım
Pirmete’ler, Kura’lar, Balcı’lar, Rana’larım
Üstün’ler, Öğütçü’ler, Tüfekçiler, Kılıçlar’ım
Selek’ler, Bayram’lar, İnce’ler, daha da sayamadıklarım

Bunca yıl sitedeyiz, sürç-ü lisansa affola deriz
Ay yolu eyt, mavilik nokta kom adresimiz
Sizleri  her vesileyle, aramızda bekleriz

 

 
  

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..