- Kategori
- Blog
Blog Hababam Sınıfı

MB sınıfı Milliyet Okulunun en belalı sınıfıdır. Gerçi bu MB sınıfının mevcudu konusunda anlaşmazlıklar da söz konusudur. Kimilerine göre altı bin civarında olan sınıf mevcudu, kimilerine göre de aslında 100-200’dür. Bir de bunların arasında ben bu sınıfta okumam, gidiyorum vazgeçtim dönüyorumlar da eklenince sayılar daha da bir karışmaktadır. Bu sınıfın öğrencileri bir türlü laftan sözden anlamazlar. Hocalar (editörler) ve bazı aklıselim öğrenciler zaman zaman müdahale etseler de bazıları bir türlü uslanmazlar ve sonunda cezayı yer otururlar bir köşede. Şimdi bu sınıfta neler olup bitiyor bir göz atalım –kısaca tabii:
Mesut: Arkadaşlar oturun yerinize, Hoca geliyor.
Newyorker: Hey dostum, Hoca geliyor da ne olmak yani, ben yok oturmak istemek, sonra ben kızmak böyle hoca falan laflarına.
Sınıf: Otur yerine ya, Amerika mı oğlum burası?
Newyork: Relax guys, take it easy!
Sınıf: Haa!
Hoca sınıfa girer ve her zamanki gibi her kafadan bir ses çıkan sınıfa şöyle bir bakar. Gür sesiyle bağırır: “Oturun yerinize!”
Sınıf tırsar ve susar.
Hoca: Günaydın arkadaşlar!
Sınıf: Saoooooooooll !
Arif: Askeriye mi burası kardeşim.
Beran: Evet Arif arkadaşım, ben askeriyenin tüm unsurlarına karşıyım, yok ayağa kalkmak, yok, esas duruşa geçmek, saoool demek….
Serhat: Hop, orduya laf yok, dağıtırım.
Arif kıs kıs gülmektedir. Sınıf her an karışacak gibidir çünkü. Hoca ters ters bakar. Sınıf kısa bir süreliğine sessizliğe bürünmüştür yine.
Ahmet: Ah Mihriban ah.
Ümit: Ne o şiir mi yazdın sen yine?
Ahmet: Benim şiirlerimi herkes anlamaz, kolay değil
Ümit: Ben o şiirleri…..
Serhat: Ya birader sanane Ahmet’in şiirlerinden.
Ümit: Sen ne karışıyorsun?
Hüsrev: Ya sen E ve K’yı karıştıryorsun daha
Pirmete: Evet o bir sürü şeyi karıştırır zaten
Ümit: Gösteririm şimdi
Serhat: Hocam, Ümit gösterecekmiş.
Hoca: Ümit noluyor oğlum orda?
Ümit: Hocam yok valla bi şi, sadece resim gösterecektim,
Hoca: Ne resmiymiş o?
Ümit: Sünnet!
Hoca: Sırasımı oğlum şimdi? Allah Allah!
Serhat: Hocam
Hoca: Ne var yine?
Serhat: Ümit beni tehdit ediyor, elini kolunu sallıyor.
Hoca: Ümit yapma oğlum, ayıp!
Filiz: Lütfen adabımızla oturalım, öğretmenimin söylediklerini duyamıyorum.
Pirmete: Filiz arkadaşım haklı
Ümit: Sana ne oluyor ya?
Serhat: Hocam bu Filiz arkadaşımız sınıfa yeni geldi, ahkam kesiyor.
Hoca: Evladım, kes. Bu sınıfta herkes eşit.
Arif: Muratcığım, sen büyüyünce ne olacaksın?
Murat: Doktor.
Ümit: Olsa olsa memur doktor olur o.
Murat: Ümit sen adamı fıtık edersin.
Sabiha: Arkaaaadaaaşşşlar, meleklerimin selamı var, öpüyor hepinizi.
Hoca. Ya bi susun ya, Allahım kafayı yedirecek bunlar bana.
Serhat: Hocam
Hoca: Ne var ya, ne!!!!!!!!
Serhat: Ben asker olacağım
Hoca: Eeeeeeeeee?
Ümit: Darbe yapar hocam bu
Beran: Ay kesinlikle yapar.
Pirmete: Benim serhat arkadaşım yapmaz öyle şey.
Atanur: Murat, ne doktoru olacaksın sen.
Murat: Blog doktoru
Atanur: ???
Muzaffer: Arkadaşlar ben size en iyisi bir piyano resitali sunayım
Mesut: Ben de Ebru öğreteyim size.
Ahmet: Ya boşverin, suya yazı yazmayı, boş işler bunlar boş.
Ümit: sanki senin şiirlerin boş değil.
Alev: Ümit uyma şunlara
Ümit: Abla napiim, sataşma var, alıp gidicem başımı valla gurbet ellere.
Pirmete: Anca gidersin
Ümit: Bak ya, yine sataşıyor
Zeynep: Arkadaşlar kodummu oturturum
Serhat: Tamam abla, ben sustum zaten
Hoca: Ya siz hala ne konuşuyorsunuz? Ümit, Serhat çıkın dışarı. Cezalısınız.
Serhat-Ümit: ya herkes konuşuyor, olan bize oluyor.
Hoca: Kesin dedim, devam ederseniz, sadece sınıftan çıkarmakla kalmam, okuldan atarım. Aaa, ne bu yaa. Bıktım sizden. Şu okulu kapatsalar da kurtulsam sizden……
İşte böyle arkadaşlar. MB sınıfı böyle bir sınıf. Sınıftaki tüm arkadaşlardan bahsedemedim. İnsanın yaşı kaç olursa olsun, okul, sınıf ortamına girince çocuklaşıyor işte.