Blog yazamamak...

Blog gir...
Sanki kolaydı yazmak; yaşamak ne kadar zor ise yazmak da o kadar zor...
Bir kere blog yazarı ne yazmalı, nasıl yazmalı onu bile tam olarak anlamış değiliz...

Blog gir...
Yazdığımız metinlerde kendi yorumumuz yoksa, sadece kitabi bilgiler, klasik tanımlar, başka yazarlardan alıntılar süslüyorsa yazımızı, kendimizi blog yazarı olarak görebilir miyiz?

Blog gir...
Blog yazarı, yazılarının okunurluğunu dikkate alarak yazmalı mı? En çok okunan blog konuları nelerdir? Ben ilk üye olduğumda siyasetle ilgili bir yazı yazdım, baktım az okunuyor, hemen en çok okunan blogları taradım. Astroloji ve spor iyi okunma oranlarına sahipti. İki spor yazısı yazdım, kendi zevkim için. Eh, fena da okunmadılar, ama umrumda değil!

Blog gir...
Aslında benim idealim daha içerikli daha doyurucu konularda yazmak.... kendim için yazmak...

Blog gir...
Her şeyden önce blog yazarı aydın olmalı, aydınlık düşünceli olmalı, üzerinde yaşadığı coğrafyanın gerçeklerinin farkında olmalı...

Blog gir...
Aslında yazacak çok konu var zihnimde. Ama onları yazıya saçmadan dökebilmek o kadar basit değil. Evet, herkes eteğinde, cebinde ve kalbinde biriktirdiklerini yazıyor. Eteği yırtık, cebi delik, kalbi katı olanlar yazdıklarına biraz daha özen göstermeli; belki...

Blog gir...
Girdim işte!
Daha güzel yazılar okumak hakkımsa, tüm blog yazarlarından hakkımı istiyorum...
Ve güzel yazıları okuduğumuzda, blog yazarının da hakkını verelim yorum ve mesaj yazarak...

Öyle işte...