- Kategori
- Gündelik Yaşam
Blogda kedileriyle yatanlar var.
Bayılıyorum ülkemin insanına. Dört tarafı denizlerle çevrili ülkemde; denizinde yaşayan balık, kıyısında girilecek su bırakmadığı için. Dağı, vadisi orman olan her yanı yeşillik bu memleketi, kese kese bitiremediğinden için için sıkılan ülkemin insanı seni anlamak isterdim.
Memleketi yönetenleri beğenmeyen, tüm gün nutuk atan ülkem insanı; apartmana yönetici olunca dediğinin tam tersini yapar. Dehşet saçması Emekli albay olmasına ya da sert bir bankacı olmasına bağlansa da hepsi aynıdır yurdumun insanının. Otoriteyi ezmek için kullanır, yöentmek için değil. Başkasında olunca haset eder kendinde olunca vermez.
Hayvan sevmez, seveni sevmez. Köpek mendebur, kedi nankör, kuşlar sıçıcıdır onun için. Çocuk sevmez, çocuklar oyun oynadığında haddini bildirir benim adamım. Yazı yazar doğramadık adam bırakmaz. Yalnız kendisine yorum yazanları sever, bağırdı mı herkes ürksün ister, sevimlidir aslında. Anlamaya çalışırsanız anlamak mümkün olabilir düşündüklerini.
Başbakan hayvan seven Bekir Coşkun’a "köpekleriyle yatar kalkar onlar" dedi. Sonra da "yaradılanı severiz yaradan da ötürü" dedi. Bilgi sahibi olunmayınca fikir sahibi de olunmuyor. Yalan yanlış ezberlenmiş şiirler birbirine karışıyor. Yazar isimleri çorba, şair isimleri çorba. Çocukluğu baba korkusu ile geçeceğine hayvan sevgisi ile geçseydi ülkesine daha çok hizmet ederdi buna eminim.
Bir blog yazarımız da bana "sen git kedilerinle oyna, ancak ondan anlarsın" demiş. Sizi bilmem ama ben gurur duydum bu laflardan. Böyle konuşan, düşünen insanlara kızmayın lütfen. Sevgisizlikleri, tahammülsüzlükleri, nobranlıkları ellerinde değil. Bence hayatlarının bir köşesinde sevgisizlik vardır.
Hayvanı dert eden tüm insanlığı dert eder de. Derdini bile söyleyemeyen niye yazı yazar orası muamma benim için…