Bloog Blog!

O değil de;

Blooog, Bloogg!

Pehlivan, Pehlivan… gibi

Blogcunun da bir pehlivan olduğu varsayımını hesaba katmazsak, pehlivanla bizim blogcu arasında uzaktan yakından bir bağlantı yok gibi…

Bu yazım Blog kategorisinde yayınlansın istiyorum şiddetle! Hem de kategoriyi ilgilendiren bir durum olmamasına ve kurduğum bilimum düşük cümlelere rağmen.

Şiddete karşısınız bilirim, ‘o yüzden bütün hatalarım…’

O değil de;

Blog, Blog diye tutturdum da,

Ne kavga edesim var, ne kimseye laf yetiştiresim… Bir projem bile yok…

Kutlama da  yapamaz mıyım diye baktım…. Nerdeee! Daha ona çok zaman varmış.

Eskiden ne güzel, kutlama yazısı unutulduğunda bloggerler uyarırlardı. ‘hıııı! çabuk kutlama yazısı yaz’ diye. Gelirken hediye bile getirirlerdi. Çiçek olsun, pasta olsun, tebrik olsun, balon olsun, pamuk şeker olsun, kağıt helva olsun, dondurma olsun…

Maltepe’de bizim bi’ Birol vardı…. dondurmacı. Külah dondurma haricinde kağıt helva arasına o güzelim kendi mamülleri olan dondurmadan kaşık kaşık koyardı tadından yenmezdi. Biraz da torpilliydim. Birol kardeşimin arkadaşıydı.

Blog’u da getirip dondurmaya bağladım ya… artık ben daha ne diyeyim…

O değil de;

Satırlarımı burada sonlandırırken (nihayet verirken’de olabilirdi) blogger’lere selam ederim.

Giderayak aklıma geldi. Bi’tarihlerde, belli bir tarihe kadar yazan Blog yazarlarına, ‘Basın Kartı’ verileceğine dair bir söylem vardı.

O söylemde bulunanlar, dükkanı kapatıp Bodrum’a yerleşmiş olabilirler mi acaba….

Gitmiş olabilirler. Devir malum… kimseye güven yok.

O değil de;

‘anladım ki hiç kimse, hiç kimse sen değil/hiç kimse senin kadar, fikrime huzur değil’

O değil de;

İyi bayramlar.