- Kategori
- Şiir
Boğaz Kızı olmak

Heybetimizle yürümek sahil boyunca
Çengelköy, Beylerbeyi, Kuzguncuk’tan
Taa Üsküdar Salacak’a
Yorulduğunda mola vermek Şemsi Paşa’da
Kitap okumak kütüphanenin bahçesinde
Yüreğin dalgalı ise boğazın sularında gel-git olmak
Bazen durulmak sakinliğinde
Bazen de akıntıya kapılıp kaybolmak derinliğinde.
Ruhum huzur ister dediğimizde Aziz Mahmut Hüdayi’dir
Soluğu aldığımız kutsal yer
Ya da Koca Sinan eseri Mihrimah Sultan Camii.
Aynı anda güneşin ve ayın yakalandığını bilip
Gözyaşı dökmektir geçmişe, geçmiştekilere.
Gün ve gün güçlenen, yontulan, olgunlaşan yüreğimizle birlikte
Ver elini Harem derken, Türkiye’ye açılan kapıdan geçmektir.
Artık kolalı gömlek hazırlamıyoruz belki kâtibimize
Ama yağmurun altında yürürken çamur mutlaka vardır üzerimizde.
Martı seslerini unutmayız,
Simitimizden bir parça atarken sahile
Canımız sıkıldımı Beşiktaş, Kabataş, Eminönü’dür
Baktığımız yer evliya diyarına.
Güneşin batışıdır tekrar dönüşümüz yuvaya
Kız Kulesi’nde yudumlarken akşam çayımızı
Fethi Paşa’dır sevdiklerimizle buluştuğumuz yer.
Artık saltanat kayıklarımız ve faytonlarımız yok ama
Yudumlamaktır suyumuzu Meydan Çeşme’sinden bir Sultan edasıyla.
İ.Ş
02.09.13