- Kategori
- Şiir
Boğuluyorum

netten alıntı
kapımızda sesi vurdu önce
geceye uyandı tenimiz
tinimize sindi / s i n d i tinimiz
gece notları tuttuk, günü unuttuk
içimizdeki kara kuyuda
birikenleri almıyor içimiz
birlik ateşimiz harlanmıyor hâlâ!…
*
/deniz dalgasını bilir
kıyı oyuğunu
yoksul parasızlığı
zengin kalantorluğunu
büyüyen çocuk, eskiyen soluğunu
bilinen, yaşanandır/
*
gökte özgürce salınan uçurtma
nasıl görünür mahpushane damından
nasıl ısınır soğuk kaldırım taşlarında yatan?
*
di’ li geçmiş zaman düşer geleceğe
geceyi taşır güne durmadan
geri dönmez giden turnalar
ne çok ayakkabı birikmiş kapıların önünde!...
geçmiş yaz bahçelerinden
yağmayan yağmurun kurağı
düşüyor kaderimize yine
*
“olur mu böyle olur mu/kardeş kardeşi vurur mu?”
*
unuttuk
nasıldı günün rengi
neşeli şarkılar nasıl söylenirdi
nasıldı komşunun sıcak çorbasının tadı
biz olmak/ bir olmak, ne demekti ?
*
iliğinde ayazı
yönlerinde çöl
yaşamdan çalınan gökkuşağını
ararken kaybolan çocuklar
kendilerini nasıl bulacaklar?
*
coğrafya şanssızlığı doğumları /suçları da
okul görmeyeni, defteri bilmeyeni
köyünden çıkmayanı
mışlı yaşamları
yaşamadan kim bilecek?
*
/korkmadan, bir ayna tutabilir miyiz
kendimize?/
*
zamanın sıcak renklerine sal
azat et beni yüreğim…
sür adımlarımı dışa doğru
boğuluyorum boğuluyorum!
yakın bütün ışıkları yakın
bütün ışıkları bütün ışıkları yakın…
*
Hâdiye Kaptan
c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir