- Kategori
- Sosyoloji
Bölünmezlik

Bölünmezlik!
Yıllardır gündemden düşmeyen, söylenmesi ve düşünülmesi bile insanı rahatsız eden, Türkiye’nin bölüneceği varsayımı en olanaksız bir varsayımdır.
Neyi, nasıl, kimi böleceksiniz.
Bölünecek, bölecek bir şey yok ki, bu ülkede.
Hiçbir grup, kitle kendini böldürmez. Kürt nüfusunun çoğunluğu, İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Mersin ve Batı illerimizde yaşıyor.
İstanbul’u, İzmir’i, Ankara’yı mı böleceğiz.Yoksa Antalya’yı, Mersin’i mi böleceğiz.
Bir milyondan fazla Kürt-Türk evliliğinden bahsediliyor. Bu evliliğin elbette çocukları, torunları da var.
Beraberce kazanılmış bir “Kurtuluş Savaşı” var. Birlikte sevindiğimiz, üzüldüğümüz günler çok oldu.
Kimse kimseyi aşağılamadı, hor görmedi.
Bunca terör olaylarına, bir çok şehit verilmesine rağmen, ülkemizde bir Türk-Kürt düşmanlığı yoktur ve olamaz da.
Bu ülkede herkes istediği ilde yaşayabilir, iş kurabilir. Bu ülkenin en üst yönetim kadrolarına gelebilir. Nitekim bunun böyle olduğunu Cumhuriyet tarihimize baktığımız zaman görürüz. Ama komşularımız, İran, Suriye ve Irakta böyle bir durum yok. Kürtler belli bir bölgenin dışına çıkarılmamıştır.
Bu ülkede sıkıntıları hep birlikte yaşıyoruz. Yoksulluk, işsizlik, geçim sıkıntısı vb hepimizin derdi.
Geçenlerde Kanal D’de izlediğim, daha önceleri de sinemalarda izlemiş olduğum "Gönül Yarası" isimli filmde, "Kürtçe" bir Türkü vardı. Bu kadar güzel içli duygulu bir Türkü olamaz. Kürtçe bilmediğim halde, Kürtçe Türkü beni duygulandırdı. Filmde, bu Kürt Türküsüne duygulanıp ağlayan "Meltem Cumbul’a; Şener Şen’in: "Kürtçe biliyor musun da, bu türküye ağlıyorsun?" sorusuna:
"-Bu güzel, duygulu Türkü için, Kürtçe bilmek mi lazımdır abey" demesi çok samimi ve duygulu bir ifadeydi.
Türk kültürüyle, Kürt kültürü iç içedir. Aynı coğrafyanın havasını teneffüs etmek aynı acıları, sevinçleri yaşamak birlikteliğimiz için çok önemli.
Kürtçe konuşulmasından kimse rahatsız değil. Kürtçe: Türkçe, Farsça, Arapça karışımı bir dil. Bu dilin de kendi içinde farklılıklarının olduğunu biliyoruz.
Kürt’le, Kürtçü’yü ayırt etmek gerekiyor...
Ziya Gökalp der ki: "Türkü sevmeyen Kürt değil, Kürdü sevmeyen Türk değildir".
Terör belasına harcanan milyarlarca dolar, bu ülkenin kalkınması için harcansaydı, bugün her şey daha güzel olurdu.
Hâlâ geç kalınmış bir şey yok. Gerçekleri görelim. Hep birlikte el ele, bu ülke için çalışıp, öncelikle yoksulluğu yenelim.
Haydi, bu ülkeyi bölelim deseniz bile bölemezsiniz. Nereyi, nasıl, kimi bölecekseniz. Bu olanaksız bir şeydir. Zaten Akdeniz’e kısrak başı gibi uzanan bu güzel coğrafyaya bölünme çizgisi hiç yakışmaz. Çok korkunç ve eğreti durur.
O zaman aklımızı başımıza toplayalım. Bu toprakları yaşanılır, mutlu, güçlü bir ülke hale getirmek için neler gerekiyorsa onu cesaretle yapalım....