Borç para

Olayın tarafı değilim. Çok ilginç olduğu için aldım bu anekdotu.

Üç kişi arasında geçen olay!.

Mehmet Ayhan bankacı, Mehmet Baysal elektrik teknisyeni, Nurdoğan Çelikten yeni emekli astsubay ve emekli ikramiyesini bekliyor, kendine göre de borçlanmış. Mehmet Baysal’la dayı yeğenler... Mehmet Ayhan’ın ağzından iletiyorum:

Mehmet’in (Baysal) parasal sıkıntısı vardı ve bana geldi. "Çok sıkışık durumdayım, paran var mı?" diye sordu. Mehmet'e. "Benim param yok ama sana bir sır vereyim, " dedim. "Dayın emekli ikramiyesini bekliyordu, " geldi.

"Ondan iste ama benden duyduğunu sakın söyleme." Uyarıma uyacağını söyleyerek gitti. Ertesi gün sabah erkenden Nurdoğan abinin kapı zilini çalıyor.

Kapıyı Nurdoğan abi açıyor, gözler uykulu. Kendine özgü üslubuyla bariton bir ses:

"Buyur Memet?" diye soruyor.

"Dayı, bir miktar para lazım."

"Yok ki Memet!"

"Dayı senin ikramiye vardı ya, .. beklediğin....işte o gelmiş."

"....?.....!....!!!"

Nurdoğan abi biran sessizce bakındıktan sonra, iki elinin arasına başını alarak olduğu yere çömelmiş. Kafa yerde ve cevap yok. Mehmet, sabırla bekleyip bir türlü yanıt alamayınca, "Yahu dayı, ne söyleyeceksen söylesene!" der demez Nurdoğan abi ayağa kalkarak, "Memet, ben bu parayı sana vermeye vermeyeceğim de nasıl söyleyeceğim onu düşünüyorum!"