Borç Stokumuz. IMF ile bir anlaşmayı zorunlu kılıyor.

Türkiye’nin borç stokuna bir bakalım.

Borcun türü Borcun yılı

2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009

İç Borç tutarı : 91.7 139.3 167.3 182.4 178.9 219.2 181.7 219.2

Dış Borç tutarı : 129, 5 144.1 161.3 169.7 207.6 249.4 278.3 273.5

Toplam : 221.2 283.4 328.2 352.1 386.5 468.6 460 492.7

Ülkemizin anlı şanlı ekonomistleri ekonomik mucize(!) yaratıldığını her fırsatta halka sundular. İşte 86 yıllık Cumhuriyetin kazanımlarını bir bir ‘Babalar gibi satanların’ yarattığı ekonomik mucize ve gelinen noktadaki borç stokumuz böyle. Verilere bakıldığında Cumhuriyet tarihimiz boyunca yapılan borçlanma ile son 7 yılda yapılan borçlanma arasındaki farkı rahatlıkla görebiliyoruz.

Ülkemiz yaratılan ekonomik mucizeye rağmen 2009 yılında tam 150.2 milyar TL borç aldı. Bu tutar 2008’de 107.2 milyar TL idi. 2010’da ise 195 milyar TL olacak.

Oysa bütçe kanununda ön görülen borçlanma; 2009 yılında 117.4 milyar TL nakit borçlanma öngörülmesine rağmen, bu tutar 138.9 milyar TL’si iç, 11.3 milyar TL’si dış borç olmak üzere tam 150.2 milyar TL’ye ulaştı.

2009 yılı analizimize devam edecek olursak; Alınan borcun 96.4 milyar TL’si iç ve dış borç anapara, 52.6 milyar TL’si de iç ve dış borç faiz ödemesine olmak üzere, toplam 148.9 milyar TL gitti.

Ekonomik krizin etkisi ile dışarıdan borç para alma iyice zorlaştı. Bunu en iyi 2009 yılında alınan dış borç miktarı gösteriyor. Bu nedenle 2009 yılındaki 150.2 milyar TL borçlanmanın sadece 11.3 milyar TL’si dış borç olarak alınabilindi. İşte bankalarımızın topladığı mevduatın nereye satıldığını açıkça gösteren bir veri!

2009’da her 100 TL borcu çevirebilmek için 103.5 TL borçlanmak zorunda kaldık. Bu oran 2008’de 74.3’dü.Yani her yıl daha kötüye bir gidiş olduğunu veriler açıkça ortaya koyuyor.

Gelelim faiz oranlarına; 2008’de ortalama yüzde 19.2 olan bileşik faiz 2009’da ortalama yüzde 11.6’ya gerilerken, 2008’de ortalama 31.7 ay olan vade 2009’da ortalama 35.3 aya çıktı. Ancak bizim borçlanma ihtiyacımız bir türlü azalmadı.

Geleceğe bakacak olursak; 2010 yılında, 132.5 milyar TL iç borç anapara, 7.1 milyar dolar dış borç ödemesi var. Buna bir de 52 milyar TL bütçe açığı eklendiğinde, toplamda yaklaşık 190-195 milyar TL iç ve dış borçlanma ihtiyacı görünüyor.

Eğer uzmanların görüşü doğru çıkarsa, krizin daha da derinleşmesi bekleniyor. Özellikle AB kökenli kriz tüm dünyayı etkileyecek gibi görülüyor. Bu paraları nereden nasıl bulabiliriz? Ufukta yine bankalara müracaat ve IMF ile en kısa sürede bir anlaşma görünüyor.

Borç her ne kadar ‘Yiğidin kamçısı’ olsa da, bize kamçı biraz sert geliyor. Dünyada likiditenin en bol olduğu dönemde bile yüksek faizle borçlandık. Halen de en yüksek faizle borçlanmaya devam ediyoruz.

Düşen faizlere rağmen halen dünyanın en yüksek faizini veren ülkeler arasında olmamız nedeniyle, Türkiye’ye gelen sıcak paranın yarattığı fon bolluğu, hiçbir zaman için yatırıma dönüşmeyip, geldiği gibi ikiye hatta üçe katlanarak geri gitti. Halen de gelmeye devam ediyor. Ancak hala ortada bir yatırım yok. Bunca sıcak para bir türlü yatırıma dönüştürülüp, istihdamı arttırıcı hale dönüştürülemiyor.

Yiğidin kamçısı borç, giderek ülke halkını acıtmaya başladı.