Bordeaux yenince biz de yenmiş sayıldık!

''Almanya yenilince biz de yenilmiş sayıldık!'' Birinci Dünya Savaşı'nı anlatan tarih kitaplarımızda yer alan bir cümledir. Şartlar düşünüldüğünde pek de yanlış olmayan bir cümledir diyebiliriz ama bu yazının konusu Almanya, Osmanlı Devleti veya Birinci Dünya Savaşı olmadığı için uzatmanın pek bir anlamı yok...

19 Aralık 2007 gecesi UEFA Kupası H Grubu'nun neticesini belirleyen gece oldu. Kur'alar çekildiğinde ''Oh ne şeker grup, lider çıkarız'' gibilerinden söylemler duyduk. Oysa ki, Avrupa Kupaları'nda kolay kura diye birşey kalmamıştı ve diğer taraftan da Galatasaray -özellikle son on haftadır- berbat bir performans göstermekteydi. Bordeaux, Helsingborg, Panionios, Austria Wien ve Galatasaray'ın olduğu gruptan üç takım tur atlayacaktı, Galatasaray kuralar çekildiği anda ilk ikiye girmişti(!)

Öyle olmayacağı aşikardı. İlk maçını deplasmanda Bordeaux ile liderlik için(!) oynayan Galatasaray öne geçtiği maçı ikinci yarıda kaybetti. İstanbul'da Helsingborg konuk edildi, müthiş bir şekilde 3-2 kaybedildi bu maç. İki mağlubiyet alan Galatasaray, üçüncü maçta Yunanistan'a gitti, ikinci yarıdaki yarım saatlik performansıyla maçı farklı bir şekilde kazandı. Üç puanlı Galatasaray'ın tur atlaması artık kendi elinde değildi, Galatasaray kazansa bile lider Bordeaux'nun Panionios'tan puan almasını bekleyecekti.

Dün gece çok ilginç maçlar oynandı. İddiasız Austria Wien'le kendi sahasında karşılaşan Galatasaray rakibine karşı hiçbir planlı hücum gerçekleştiremedi ve rakibini çözemedi. Panionios'un konuğu lider Bordeaux idi. Bordeaux yılbaşına yaklaşırken yıldız oyuncularını tatile göndermiş ve bu maça sadece 15 futbolcu ile gelmişti. Panionios çok iyi başladı maça. Arka arkaya iki gol geldi, beş de olabilirdi ama olmadı. Bordeaux ilk yarının sonuna gelirken ilk golü buldu. Bu dakikadan sonra herşey değişti, Panionios genç futbolculardan oluşan Bordeaux'nun temposuna ayak uyduramadı ve beraberlik geldi. Son on dakikada Galatasaray'a tek gol yetiyordu ama gol gelmedi. Bordeaux hiçbir iddiası yokken rakibine bir gol daha attı ve Galatasaray'ın elinden tutup, ikinci tura çıkardı. Bordeaux'nun UEFA Kupası'nı kazanmasını umut ederken, şimdi dönelim Galatasaray cephesine...

Dün gece berbat oynayan ve elenmek için elinden gelen herşeyi yapan Galatasaray, Fransızlar'ın kıyağıyla beraber kendini bir sonraki turda buldu. Liderlik mücadelesi vermesi gereken grubu üçüncü sırada bitiren Galatasaray'ın Şubat'taki muhtemel rakipleri; Bayern Münih, Bayer Leverkusen, Villarreal, Hamburg, Atletico Madrid ve Everton. Son derece iştah açıcı rakiplere sahip olmamız yanında, Panionios gelse bile eleyemeyeceğimiz de ayrı bir gerçek. Galatasaray'la ilgili iki pozitif konudan bahsedebiliriz: Birincisi, Lincoln-Linderoth-Ayhan gibi önemli isimler dün gece yoktular ve bu isimler forma giydiğinde Galatasaray çok daha iyi oynayacaktır. İkincisi; Galatasaray tecrübeli bir takım. Örneğin; Hamburg'la eşleşilmesi durumunda böyle bir avantaj sözkonusu olacaktır.

Bordeaux'ya tekrar ve tekrar teşekkür ederken sonuçta turu geçtiğimizi hatırlatıyoruz. Üçüncü olmamız, Bordeaux'nun eline bakarak turu geçmemiz; utanılacak şeylerdir ama umarım gereken dersi alırız ve daha ciddi bir şekilde hazırlanırız. Şans bir kere yüzünüze güler, önümüzdeki turlarda güleceğini pek sanmıyorum. Bordeaux'ya UEFA Kupası yolunda başarılar...