Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ekim '09

 
Kategori
Eğitim
 

Boş geçen dersler…

Boş geçen dersler…
 

öğretmen derse gelmeyince...


Nöbetçi öğretmenin “Evladım gir içeri ! Koridorda dolaşma! Gürültü yapma !” uyarıları arasında, sınıf başkanının “Arkadaşlar, Fizik öğretmeni yokmuş. 2 ders boş! Yerlerinize geçin!” haberi üzerine mutluluktan daha da coşan Lise 9.sınıftaki bizler, yüzü gülmez Fizik öğretmenine “iyi ki gelmedi” dercesine “oley! “haykırışları arasında sıra aralarında gezmeye başlardık. Hemen arkasından da kapı kapatılır, sessizlik konumuna geçilirdi zira başka bir öğretmenin gelip ekstra ders işlemesini veya nöbetçi öğretmenin başımızda dikilmesini önlemeye çalışırdık.

Öğretmensizlik nedeniyle “boş geçen dersler” için daha sonra “yetiştirme kursları” adı altında ders açığı kapatılmaya çalışılırdı ama acısını yine biz öğrenciler çekerdik. Konular aslında yetişmezdi. Genelde okulun ilk açıldığı günlerde de ders programının “oturmamasının” sonucu da bazı dersler boş geçerdi. Bu derslerde çoğu kez eksik ödevler yapılır, yakındaki sınavlara çalışılırdı. Bazı arkadaşlarımız da şiir veya kız arkadaşlarına mektuplar yazardı. Bazıları da gevezelik ederdi. Sınıf başkanı ile arası iyi olanlar ise dışarı çıkarlardı. Ancak, nöbetçi öğretmenin kürsüde oturup başımızda beklediği boş derslerde kitap okuyormuş gibi yapardık. Özellikle son iki saate denk gelen boş geçen derslerde, eve erken gitmek için, dersleri iyi olan arkadaşları idareden izin alınması için görevlendirirdik. Önceleri izin verirlerdi. Sonraları vermez oldular. Okulun kapanış saatinde çocuklarını almaya gelen velilerin itirazı ile bu da sona erdi.

En kötüsü de, doğum iznine ayrılan bayan öğretmenlerimizin yerine hemen öğretmen bulunamadığı zamanlarda, boş geçen derslerdi. Diğer sınıflar konularda ilerlerken “cırcır böceği ile karınca” öyküsü örneği, ileriki sınavlarda ve üniversiteye girişte acısını çekerdik.

Hasta değilken rapor alarak derse gelmeyen öğretmenler aklıma geldi. Hiç mi düşünmezlerdi öğrencilerinin yetişmelerini? Vicdan azabı da mı çekmezlerdi? Hasta değilken, onlara rapor veren doktorlara ne demeli ? Bu şekilde davranan öğretmen ve doktorların kendi çocuklarının kısa ya da uzun süreli boş geçen dersleri olsa, hemen yöneticileri suçlayıp şikayetlere başlarlardı diye düşünüyorum.

Özellikle küçük yerleşim yerleri ve kasabalarda öğretmen açığı yüzünden “boş geçen dersler”in doldurulması büyük bir sorun olmaya devam edecektir. Denetim esnasında karşılaştım: Doğudaki bir Anadolu Lisesinde İngilizce dersine branş öğretmeni olarak “diş doktoru”nun girmesi, eczacının da “kimya” dersini okutması, kaçınılmaz olacak ve süregelecektir. Ya da öğretmenliği ikinci plana atan “asker öğretmenler” le sorun geçici olarak çözümlenmeye çalışılacaktır. Amaçları devlet dairelerinde -kadroya geçmek olan - “sözleşmeli öğretmenler”in de “boş geçen dersleri” doldurmada yeterli olacağını düşünmek iyimserlik olur.

Kalpleriniz boş kalmasın, sevgiyle dolsun.

Saygılarımla…

Ali İhsan ÖZÇAKIR

MEB. Bakanlık Başmüfettişi (E)

e-mail: aliihsanozcakir@hotmail.com

Web.Sitesi: aliihsanozcakir.googlepages.com

 
Toplam blog
: 172
: 4867
Kayıt tarihi
: 07.04.09
 
 

50 yıllık eğitimciyim. İngilizce öğretmenliği ve Bakanlık müfettişliği yaptım. Bunca yıllık eğiti..