Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Eylül '12

 
Kategori
Eğitim
 

Boş kontenjanlar, boş kalsın diye bu kadar direnmek niye?

Boş kontenjanlar, boş kalsın diye bu kadar direnmek niye?
 

Çocuğu geçtiğimiz yıl sbs’ye hazırlanmış velinin gündemi 12 Temmuz’dan beri aynı.

Sandılar ki tercih yapılınca işin önemli bir kısmı bitecek.

Sonra sandılar ki asil ve yedekten kazanılan yerler belli olunca oh denecek.

Oysa biten bir şey olmadı.

Sınava hazırlanma sürecinde maddi-manevi yönden hırpalandıkları yetmezmiş gibi her adımdan sonra “daha şimdi başlıyor” diye hedeflerine yeniden motive olup yorgunluklarına ve bezginliklerine aldırmadan yollarına devam ettiler.

Bugün bitti.

Artık asilden girenlere, yedekten sırası gelenlere, kayıt olma hakkı kazandığı okuldan memnun olanlara “geçmiş olsun, hayırlı olsun”!

Peki ya, memnun olmayanlar! Düne kadar yedekten asile geçme umuduyla sabahı sabah edenler.  Onlar, yorgun, üzgün, kızgın, sisteme kırgın.

Çünkü hala hemen her Anadolu Lisesi’nde açık var. Üstelik bu işin içinde bir şekilde yer alan herkes biliyor ki en az görünen kadar  görünmeyen bir açık da  var.

Görünmeyen açığı oluşturan, bir Anadolu Lisesi’ne girmeye hak kazanmış ama her nedendense orayı değil de kazandığı özel okullardan birini tercih etmişler.

Bu kimseler küçük bir zahmete katlanıp, gitmeyeceği Anadolu Lisesi’nden kaydını sildirmediği için bir sürü çocuk hayallerine kavuşamamanın üzüntüsünü yaşıyor. Aynı koşulları yaşadığı halde diğerlerinin bekleyişine kayıtsız  kalanlar bu çocuklara bir gelecek borçlu ve bunun farkında değiller. Oysa bir faksla veya telefonla kayıtlarını sildirselerdi bugün daha çok çocuğun yüzü gülüyor olacaktı. Aşağıdan yukarıya doğru hareket daha çok emeğin karşılığını bulmasını, daha çok öğrencinin hak ettiği “başarmanın gururunu” yaşamasını sağlayacaktı.

Şimdi, her Anadolu Lisesi’nde onlarca açık olduğu halde,  puanı, sıralaması yeten çocukların birçoğu, istediği okula gidemiyor.  Morali bozuk, kendine ve sisteme güveni sarsılmış öğrenci ve veliler, verdikleri emeğin havaya uçuşunu seyrediyor. İçleri buruk, kırık, üzgün, öfkeli…

Eğitimci duyarlılığıyla, öğrencilerinin akademik başarısı kadar, yaşadıkları duygulara da önem veren bir insan olarak, önümüzdeki hafta,  boş kontenjanların doldurulması için bir şeyler yapılması gerektiğini, öğrencilere bir yerleştirme hakkı daha verilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Sesimi, sesimizi duyan var mı? Bilmiyorum!

 
Toplam blog
: 17
: 272
Kayıt tarihi
: 04.07.12
 
 

İstanbul Kız Lisesi - İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi - Edim Dershanesi Kurucu ..