- Kategori
- Gündelik Yaşam
Boşluk
Yeryüzünün suyla buluştuğu ıssız sokaklardan geçerken bu mevsimin hüznü sarıyor gülüşlerimi. Aralıksız bir yağmur var, gökyüzü koyu gri… İçimde biraz ayrılık, biraz özlem onca yıldan payıma düşen, usul usul sızlatır yüreğimi. Bir avuç umut arar gibi yürüyorum şimdi şehrin sokaklarını. Anılar geçiyor gözümden, dilimde eskilerden kalma bir şarkı. Koşar adım uzaklaşıyorum kaçar gibi geçmişten. Nefes nefese kalıyorum her dönemeçte, her seferinde eski bir ses çarpıyor yüzüme. Damlalara karışıyor gözyaşlarım akarken. Tarifsiz duygular içindeyim, bu mevsim iyi gelmiyor bana.
Zaman geçiyor, anlam veremediğim bir hızla değişiyor her şey. Acılarım azalmıyor, hasret bir nebze eksilmiyor yürekte. Kim bilir kaç kez geçtim bu yollardan böyle başıboş, kaç kez saydım sensiz geçen günleri. Düşen her yağmur damlası körüklerken içimdeki yangını, kaç kez daldım çocukluğumun hatıralarına. Ve her seferinde daha yorgun daha suskun döndüm zamana.
Yalnızlığım mevsimsel değil biliyorum. Apansız gidişlerin hediyesi bana, düşlerimi unuttum sonra, hayata dair ne varsa… Ağız dolusu gülüşlerimiz nerede kaldı? Gökyüzünde mavinin kaç tonu vardı? Sokaklar yine dar mıydı o zamanlarda? Ölümler hep böyle erken miydi? Bu ıslak toprak kokusu ne kadar da tanıdık. Zamanı durdurmak istediğim yer çok uzakta şimdi…