Böyle referandum olmaz olsun

Saygı ve edep yoksulluğuna gark edilen milletim, Yyönetim zirvesinde kartopu savaşı yapan liderlerinin tutumlarından eşsiz örneklerle donanacak. Atılan kartoplarının içindeki nefret ve kin taşları baş yaracak. Liderler halkının duygularının nasıl sömürüleceğini gayet iyi biliyorlar. Ezilenden, mağdurdan yana olan Anadolu hassasiyeti şahsi çıkarlar uğruna riyakarca kullanılmamalı. Söylemlerin altında yatan kokuşmuş talepler, kalplere bu şekilde enjekte edilmemeli. Toplulukları bir sürü psikolojisine sokup, koyundan farksız kılıp, yün devşirme anlayışı olmamalı. Halkın can damarını serum lastiğiyle sıkıp tüm icraatlarının onayını bu damardan duygu sömürüleriyle, uyuşturarak alan zihniyet olmamalı. İnsanlara düşünme fırsatı vermeden, onları bölük bölük bir fikir etrafında toplayarak sinsi ve içten pazarlıklı boyalı kelimelerle içlerine sızarak, çıkarları uğruna sandığa götürmek demokrasinin ahlaki erdemleriyle bağdaşmaz. Bu anlayış toplumu aşağılamak, körü körüne milleti kullanmaktır.

Samimi bir referandum olacaksa referandumun konusu; krallığıma evet mi hayır mı olmalıdır. Bölünmekten bitap düşmüş Türkiye yeni kutuplara ayrılmamalı. Kurumlar içinden çıkan şerefsiz birkaç kişi bahane edilerek, bu ülkenin organlarıyla - halk karşı karşıya getirilmemeli. Vücut içindeki savunma sistemi ne ise ülke için de ordusu odur. O orduyu yıpratmak vücudu yıkmak istemektir. Evetin - hayırın propagandası olmaz. Bu yönde çalışanlar halkın boynuna tasma takmaya çalışmaktadır. Evet ya da hayır denecek kanunlar önce iyice anlatılır, halkın en cahilinden en alimine kadar konu anlaşılır. Sonra halk özgür vicdanınca değerlendirip kararını verir. Bunun dışındaki hareketler aşırı bir biçimde menfaat kokmaktadır. Bu koku alınmasın diye liderler insanların kafasını karıştıracak siyasi oyunları başarıyla uygulamaktadır. Şuna eminim ki ülkemin % 99 u neye evet neye hayır dediğini bilmeyecek ve atı alan yine Üsküdar’ı geçecek. Velhasıl böyle referandum olmaz olsun…