- Kategori
- Beslenme / Diyet
Boza kültürü bitmesin !
Boza tarihimize oldukça önemli bir yere sahip kış içeceklerindendir. Darı irmiğinin, şeker ve su katılarak mayalandırılması ile yapılan boza, fermente bir gıda olması nedeni ile beslenmemizde yer alması gerekenler listesindedir. Eskiye baktığımızda sokaklarda satılan, özlenilen geleneklerden biri olan bozanın günümüzde daha çok sanayi tipi ürünlerine rastlamamız mümkündür ancak İstanbul'un çeşitli semtlerinde boza satma geleneği devam ettirenler de yok değil.
Bozayı bu kadar önemli bir içecek yapan en önemli özelliklerin başında fermente olması gelmektedir. Katkı maddesi içeren ürünlerle beslendiğimiz bu çağda, düzgün bir barsak florası için elzem olan yararlı mikroorganizmaları vücudumuza yeterli miktarda alamamaktayız. Bu durum barsak fonksiyonlarını bozmasının yanı sıra immün sistemi çökerterek önemli hastalıklara davetiye çıkarmaktadır. Bu nedenle boza, kefir, ev yapımı yoğurtlar beslenme alışkanlıklarımız arasında mutlak yer alması gereken besinlerdir. Boza probiyotik özelliğinin yanı sıra B vitamini, fosfor, kalsiyum içeriği ile dengeli bir ara öğün alternatifidir. Ancak 100 ml'si 240 kalori olan bozanın yüksek şeker içeriği nedeni ile özellikle kilo verme sürecinde olanlar tarafından dikkatli tüketilmesi gerekir. Ara öğün olarak 1 çay bardağı tüketimi boza için yeterlidir. Çünkü faydaları ne kadar fazla olsa bile vücudumuza gereksiz saf şeker almamız istemeyeceğimiz bir durumdur. Beslenmede neyi ne kadar tüketmemiz gerektiğine karar vermenin en basit yolu hiçbir besinde aşırıya kaçmamak, hiçbir besine mucizeymiş gibi yaklaşmamak, her yararlı besinden yeterli ve dengeli miktarda almayı bilmektir. Sağlıklı seçimler, sağlıklı günler..