Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

25 Şubat '07

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Bu bir dikenin hikayesi!!!

Bu bir dikenin hikayesi!!!
 

Bu öykü gerçekten kıssadan hisse. Öğrenmek yenilenmektir, i yi yönde değişim tüm eksiklikleri, yanlışları düzeltir. Zıtlıklar, bize gerçekleri gösterir. Kendimizle yüzleşmek zor geldiği için başkalarının kusur ve eksikliklerini dile getirmek bizi ayrıcalıklı kılar zannedip, nasıl da büyük bir yanılgıya düşüyoruz. Kendimizi anlarsak zaten diğerlerini de anlayacak seviyeye gelmişiz demektir. Geçenlerde , değerli bir arkadaşım bana "Dünya Atasözleri" ile ilgili bir dosya gönderdi. Bir kızılderili atasözü, diyorki "Komşunun makosenlerini giyip üç ay bunlarla yürümeden komşunu yargılama". Bizim yaptığımız sürekli yargısız infazlar, hem kendimizi hem de diğer insanları, yalnızlığa, hüzne mahkum ediyor. Başka birinin ayakkabılarını giymek, o kişinin hayatını, içinde bulunduğu durumu, duygu ve düşüncelerini tamamen algılamak, yaşamak, ve onu anlamak ayrıcalığı getiriyor.

Bu öykü bir diken ile ilgili; ilk duyduğumda beni çok düşündürmüştü, bazen bir bakış , bir söz, ya da bu öyküler gibi kıssadan hisseler, bir üniversite öğreniminden çok daha fazla şeyler öğretebiliyor insana.

Adamın biri yürürken ayağına diken batıyor, canı çok yanıyor, ve sövmeye başlıyor dikene, köpük köpük tükürükler saçarak, dikene demediğini bırakmıyor adam; diken dile gelerek"bana neden bu kadar öfkeleniyorsun, neden sövüyorsun bana acımasızca? Ben sadece tek bildiğim şeyi yaptım" diyor. Adam çok şaşırıyor önce, sonra düşünmeye başlayınca anlıyor olup biteni, hak veriyor dikene. "Yahu doğru diyor bu diken , tek bildiği şey batmak o da tek bildiği şeyi yaptı, doğru, ona bu kadar sövmemeliydim, ama canımı yaktı ki yaktı! diyor.

Bu öykü hepimize kıssadan hissedir. Önce öyküyü anlatan bana bir derstir. Öfkeleniyorum, hüzünleniyorum, şikayet ediyor, sitem ediyorum.Bu öyküde "diken" yaradılışı gereği neyse onu uyguluyor, ama biz insanlar düşünebilen, öğrenebilen, neden sonuç ilişkisi kurarak sentezleyebilen, ve mikro kozmoza sahip olan değerli varlıklarız, cehaletten kurtularak, öğrenmeli, değişmeli, sürekli daha güzele doğru yol almalıyız.

İnsan olmak kalleşlik, gasp, haksızlık, zulüm, işkence, açgözlülük, tecavüz, taciz değildir. Öyküdeki diken batar , tek bildiği batmaktır, ama biz insanız, ve lutfen insan olmanın önemini anlayalım, ve yeryüzü gezegenini sevginin, hayallerin, renklerin gücü ile bezeyelim, yaşam bize verilen en değerli hediyedir, kıymetini bilelim, sevelim sevilelim dünya kimseye kalmaz. "Yunus Emre"mizi anarak, yeniden düşünelim. Nereye gidiyoruz böyle?

 
Toplam blog
: 258
: 2037
Kayıt tarihi
: 09.11.06
 
 

Ben İngilizce öğretmenliği yapan yurdum insanıyım. Yalnız öğrencilerim yetişkin arkadaşlar. Devlet m..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara