Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

17 Mayıs '16

 
Kategori
Deneme
 

Bu bir rüya değil.

Bu bir rüya değil.
 

 Dışarda kar lapa lapa yağıyordu. Oda ılık ve sessizdi. Arada şöminede yanan odunun çıtırtısı duyuluyordu. Sevdiceğimle polar battaniyenin altında oturuyorduk. Ellerimizde birer kadeh kırmızı şarap vardı.Fazla konuşmuyorduk,hatta hiç konuşmuyorduk.O da sıcak olmasına rağmen birbirmize sokulmuştuk.Kadehin son damlası bitince sordu o. Biraz daha istermisin diye. Hayır dedim. Kendimde olmak istiyorum.Kendimde olmak ve biraz sonra olacakları yaşamak istiyorum.

 Bu cevaptan sonra bir saniye düşündüm. O bir saniyede neler gelmedi ki aklıma. İki yıl önceki tanışmamız, önce kavga ile başlayan aşkımız, bizim bu aşkımıza karşı çıkan ailelerimiz ve çektiklerimiz bu sürede. Ne üzüntüler yaşamıştık  kabul ettirmek için aşkımızı. Ama başarılı olamamıştık. Ailelerimiz hala bizi ayırabileceklerini düşünüyordu.

 Ben bunları düşünürken o bana biraz daha sokuldu. Battaniyenin altında dizlerimizin değdiğini hissettim. Ateş sönmek üzereydi.Kalkıp odun atmak gerekti şömineye. Ama gerek yoktu artık.

 Birden elindekini gördüm. Vakit gelmişti. Ne kadar şanslıyıdım.Onunla beraber çıkıyordum bu yolculuğa. Elindeki kırmızı kutuyu açan sevdiğim içindekini benim parmağıma takmadan sordu. Bu yaşam yolculuğunda benimle yürümeye varmısın.Ben zaten uzun zaman önce kararımı vermiştim. ve onunla beraber yürümeye başlamıştım çoktan.

 Parmağıma geçirilen halka beni ona ömür boyu bağlıyordu artık.

 Birden büyük bir sesle yerimden fırladım. Gözlerimi açtığımda ne sönmekte olan şömine, ne polar battaniye, ne de lapa lapa yağan kar vardı dışarda.Aksine pırıl pırıl bir güneş penceredeki begonvillerin arasında odaya sızmaya çalışıyordu.Yatakta kalkmak istedim ama kireçlenmeden gece boyunca tutulan kemiklerim hemen izin vermedi kalkmama. O esnada camın önündeki beyaz saçlı adamı gördüm. Beni uyandırmamak için sessizce hareket etmesine rağmen elinin iyi tutmamasından bardağı düşürmüştü yere. Duyduğum büyük gümbürtü bu olsa gerekti. 

 Birden bir rüyadan uyandığımı anladım. Aslında rüya değildi.Yıllar önce yaşanmış bir anıydı. Ağaran saçlarıma, kireçlenen kemiklerime rağmen hala aklımda ilk günkü tazeliği ile kalan bir anı.

 Ne kadar mutluyum diye düşündüm. 

 Sevmek ve sevilmek ne güzeldi.

 

 

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara