Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Şubat '14

 
Kategori
Güncel
 

Bu çuvalda ne var? Üç yaşında ölen Muharrem Taş var.

Bu çuvalda ne var? Üç yaşında ölen Muharrem Taş var.
 

yüksekovahaber.com


 Hem de çuval içinde;  babasının sırtında bir çuval içinde ölü döndü..

Ailesi bağırdı durdu; telefonlar etti:
“Muharrem ölüyor. Onu kurtarın. Bir doktor. Bir hemşire. Bir ilaç… Oğlumu kurtarın..” diye herkese telefon etti.” Kimseden bir cevap gelmeyince çocuğunu sırtladı , kente hastaneye getirdi. Getirdi ama ne fayda. Zatürre zavallı Muharrem’in canını aldı. Muharrem öksüre öksüre gitti.

Doğu illeri , kar kış çok… Bir kar yağdı mı, günlerce , aylarca her yeri kaplıyor. Bütün köy yolları kesiliyor. Kimseler kasabalara, kentlere gelip, gidemiyorlar … En zor durumlarda bile ne yaralılarını, ne hastalarını sevk edemiyorlar. Yıllarca bu durum biliniyor. Ama gerekenler yapılmıyor. Niye ? Yeterli ödenek yokmuş…

Yapılacak  şeyler aslında çok basit.

Şimdi karda, kışda, doluda, yağmurda giden kızaklar var. Paletli arabalar var. Böyle kış bölgelerinde bulunan köylere, kasabalara üçer, beşer tane alın.. Ne olur.  Böyle acil durumlar için bu çeşit araçlar ideal. Yazın işe yaramaz ama kışın da bunlarsız olmaz.

Diğer yandan bu kış kentlerine, niçin iki ya da üç tane helikopter alınmıyor. Varsa o zaman bu helikopterler niçin kullanılmıyor?

Muharremler, öksüre öksüre niçin ölüp gidiyor? Niçin?

Herkesin yüreği yanıyor… İhmallere, ufak paralar karşılığında kurtarılacak hayatlara. Ölüp gdiyorlar insanlar köylerinde. Peki, niçin o köyde yaşamak istesinler ki… Ben de olsam, basar giderim İstanbul’a … Ne var orada? Toprak var…Başka!

Bingöl Milletvekili İdris Baluken , olayları Meclis’e aksettirdi, şunları söyledi:

“…Bingöl, Bitlis, Van, Muş, Kars, Ağrı illerimiz başta olmak üzere ikliminden ve coğrafyasından ötürü her yıl bu manzaraları yansıtmaktadır. Bu manzaralar göz göre göre gelirken, sorunun çözümüne yönelik spesifik çözümler bulunamaması, gerekli önlemler alınamaması kabul edilebilir bir durum değildir. Ki bu yaşananlar bölge halkı için kader değil, kamunun ve hükümetin ihmalinin sonucudur….”

Başka ne desin. Her yıl aynı olaylar. Devlet, hükümet bakıp seyrediyor. Nerede paletli araçlar, nerede helikopterler… Hep vaatler var. Yapacağız, edeceğiz. Ama elde avuçta bir şey yok.

3 yaşında ölen Muharrem Taş’ın haberi şöyle:

“Olay 4 gün önce Gürpınar İlçesi'ne 80 kilometre uzaklıkta bulunan Yalınca Köyü Çeli Mezrası'nda meydana geldi. Köye 16 kilometre uzaklıkta bulunan mezrada yaşayan 7 kişilik Taş ailesinin 3 yaşındaki çocukları Muharrem Taş, akşama doğru yüksek ateş ve öksürük şikayetleriyle aniden rahatsızlandı. Aile, mezra yolunun kardan kapalı olması nedeniyle çocuklarını hastaneye götüremeyince, ilgilileri telefonla arayarak yardım istedi. Aile, görevliler gelir umuduyla beklerken, minik Muharrem, gece saat 02.00 sıralarında hayatını kaybetti. Taş ailesinin, gece olması ve ağır kış şartları nedeniyle rahatsızlanan çocuklarını yürüyerek mezradan köye indirmeyerek, görevlilerin gelmesini bekledikleri öğrenildi.”  (Zaman-Gündem.5.2.14)

Kar yolları kesti böyle oldu.

İşte Doğu’daki insanların, tabiat şartları içinde; bulundukları yerlerde ne zavallı durumda olduklarını görüyoruz.

Efendim, kar yağdı, yolları kesti böyle oldu! Yazıklar olsun, 21. yüzyılda hala tabiat şartlarına karşı koyamıyorsak, elimizden hiçbir şey gelmiyorsa; insanlarımızı, bu soğuk havalarda, karda , kışta umarsız, dağların başında bırakıyorsak; devlet olarak yazıklar olsun bize.  Hiç mi insafınız yok. Hiç mi gerekli aracınız gereciniz yok.  Muharremi nasıl dağın başında, doktorsuz, hemşiresiz, ilaçsız bırakabilirsiniz.

Hiç olmazsa her köyde acil bazı ilaçlar depolayın. Onları telefonla insanların uzaktan kullanmasına izin verin.

Doktor yok; hemşire yok; Sağlık Odası yok… O yok bu yok! Peki ne var, ne var?

Bana kim söyleyecek, 3 yaşındaki Muharrem  Taş niçin çuvalın içinde? Hikayenin gerisi şöyle: telefon telefon üzerine ne gelen var ne giden. Ve Muharrem öksüre üsküre ölüyor…

“Bunun üzerine aile durumu, Van'da yaşayan yakınlarına bildirdi. Gece yarısı yola çıkan yakınları, araçlarla sabaha karşı köye, geri kalan ve kapalı olan yolu ise 4 saat yürüyerek mezraya ulaştı. Otopsi işlemlerini yapmak ve suç duyurusunda bulunmak için, minik Muharrem'in cenazesini ise bir çuvala koyup sırtlarında taşıyan aile, yine yürüyerek 16 kilometre uzaklıktaki Yalınca Köyü'ne geldi. Daha sonra bir araca konulan cenaze, Yüzüncü Yıl üniversitesi Tıp Fakültesi Dursun Odabaşı Tıp Merkezi'nde otopsisi yapıldıktan sonra Van'daki Şabaniye Mezarlığı'nda toprağa verildi.” (Zaman-Gündem.5.2.14)

İşte buyurun, bu gördüğünüz Muharrem’in otopsi için seyahatinde babasının sırtında çuval içindeki durumudur.  Fotograf amcası tarafından çekilmiştir.

İşte Doğu’nun hali…
İşte insanlarımızın hali…

Bazıları da , gamdan kasavetten uzak, Rusya’nın  SOÇİ’ kentinde kış olimpiyatlarının keyfini çıkarıyorlar.

Ne olduysa 3 yaşındaki Muharrem Taş’a oldu. Öldü gitti, niye öldüğünü bile anlamadı.

Zavallı Muharrem. Sana nice matemler yaksak azdır.

İnsanlarımız çocuk sahibi oluyorlar.. Ondan sonra telef olup gidiyorlar. Bu onların kabahatı mı? Değilse kimin?

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..