Bu dünyada fetuslara da rahat yok! Bu kadar da olur!

Nefes alıp veren, düşünen ve okuyan herkese merhabalar;

Bu yazıyı yazmadan birkaç gün önce Mersin'de iş çıkışı çarşıda geziyordum. Mersin özellikle Nisan ve Mayıs aylarında öğleden sonraları cıvıl cıvıl bir yerdir. Gözleri hayata dair güzellikler arayan insanlar çok şey bulurlar Mersin'de kendilerine hitap eden...

İyi bir gözlemciyseniz, istenmeyen kategorisinde görüntülerle karşılaştığınızda iyimser bir insansanız eğer, o görüntülerin bir parçası olmadığınıza şükretmeniz olasıdır. Ama genelde kendimi iyimser bir insan olarak bilmeme rağmen, arzu edilmeyecek bir görüntüyle yüz yüze geldiğimde, kendimi hafif karamsar bir sorgulamanın içinde buluveriyorum.

Bazı şeyler binlerce kez konuşulsa da her seferinde yeniden konuşulmayı hak ediyor. Sonucun iyi olabilmesi ihtimaline inanmaktan öne gönül verdiyseniz, birçok insanın "Yeter artık kabak tadı verdi." dediği bir konuya tekrar el atmaktan kendinizi alıkoyamıyorsunuz...

İşte birkaç gün önce Mersin'de bir öğleden sonra gezerken bir kafe önünde caddeye bırakılmış masalarda yiyip içen şen şakrak sohbet eden insanlar gördüm. Bu sıradan bir görüntü. Ancak otuz beş yaşlarında çok hoş bir hanım efendi dikkatimi çekti. Fotoğraf makinesinin görüntü sabitleyicisi gibi ona odaklandım gördüğüm anda. Son derece rahat bir havayla sigarasını içiyordu. Belki sigara içen insan görüntüleri dünyanın en sıradan görüntüleridir. Bu tarz görüşlere nisbeten ben de katılabilirim ama - hoş o görüntüleri biz insanlar sıradanlaştırdık- sigara içen otuz beş yaşlarındaki son derece hoş bayanın tahminen beş altı aylık hamile olması kanımca sıradan bir görüntü değil. Bu görüntünün sıradan olarak nitelendirilmesini kabul etmek bile mümkün değil...

Bir an bayanın yanına gidip "Bayan bu yaptığınız çocuğunuzda kalıcı rahatsızlar oluşturabilir" demek istedim. Sonrasında ise gerekçesiz bir karşı koyuşa cevap verecek güzü kendimde bulamadığım için kendimi frenledim. Bayandan uzaklaşıncaya kadar ona baktım sürekli ve sonunda başka bir caddeye yönelip gördüklerimi geride bıraktım...

Sizlerden benimle beraber sorgulamanızı rica ediyorum. Ülkemizde birçok sivil toplum kuruluşu sigaranın zararlarını bir yana bırakalım; hamile bayanların sigara içmesinin bir cinayetten çok da farklı olmadığını dolaylı ya da dolaysız şekilde ifade etmiyorlar mı? Bu konuda seminerler, paneller, kongreler düzenlenmiyor mu?
Radyo ve televizyonlar yayın yapmıyorlar mı? Birçok kitap ve afiş bu konuda uyarılarla dolu değil mi? Yapılan milyarlık hatta trilyonluk kampanyaların hiç biri az önce bahsettiğim bayanın dikkatini çekemedi mi? Hadi hiç kimse bu bayana mesaj veremedi, kendisini doktoru da mı uyarmadı? Sorular, bitmek tükenmek bilmeyecek sorular...

Birileri daha fazla birşeyler yapmalı. Birileri fetusların da hakkını aramalı. Hepimiz fetustuk. Hangi kişisel tercih benim dünyaya sağlıklı gelme hakkımı elimden alabilir?

Siyaset adamlarına ve hukukçulara buradan çağrı yapıyorum. Anne bile olsa hiçbir yere kaçması mümkün olmayan fetüslara sigara dumanına maruz bırakan herkese karşı bir yaptırım olmalı.

Bu ülkede arada bir bazı insanların ötenazi hakkını savunduklarına şahit olduk. Bunu savunan insanlara sesleniyorum. Kendi fetuslarına yani yavrularına sigara içerek zarar veren annelerin kulaklarında uyarı çanlarını çalmak için çaba sarfedin.

Doktorlara sesleniyorum, bilinçli olmayan annelere bu konuda göz açtırmayın. Babalara sesleniyorum, hamile eşlerinizi yalnızlığa mahkum etmeyin ki, sigaraya ihtiyaç duymasınlar...

Yüreği sevgi dolu herkesin bu konuya katkılarını bekliyorum. Bu kadar da olmaz diyebilmek için!...