Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Kasım '07

 
Kategori
Haber
 

Bu dünyadan bir adam daha geçti

Bu dünyadan bir adam daha geçti
 

Espri, eğer içi dolu değilse, boş laftan ileri değildir. Mayasında “Düşünce” yoğunluğu olan insanların esprilerinde bile “Doluluk” ve “Öğreticilik” vardır. Bu işi gerektiği gibi yapan sayısı da oldukça azdır ve bunlardan biri de hiç kuşkusuz Erdal İNÖNÜ…

Size, birkaç örnek göstereceğim.

Birincisi; SHP genel başkanlığı döneminde diğer sol parti liderleri ve bürokratlarla bir restorana gider. Garsonun "Bir şey almak ister misiniz, efendim" sorusu üzerine "Teşekkürler biz birbirimizi yiyeceğiz" yanıtını verir.

İkincisi; eşi Sevinç Hanım “Erdal yetiş fare var” çığlığına “Bana ne Sevinç, ben fare miyim” der…

Üçüncüsü; bir seçim gezisi sırasında otobüsün kornası takılır ve çalmaya başlar, şoför tamir etmeye çalışsa da korna çalmaya devam eder. Otobüs içindekilerden biri “Kablolusunu kesin” diye akıl verir. Bunun üzerine Erdal İNÖNÜ “Durun yahu, meselenin köküne inelim” der.

Dördüncüsü ise, bir partilinin İzmir mitingine giderek, millete karşı muhalefeti sert yapmasını önerir ve ““Sayın İNÖNÜ, konuşurken biz şöyle partiyiz, böyle partiyiz diyeceksiniz ve yumruğu masaya vuracaksınız” der. İNÖNÜ gayet sakin “Peki, baş tarafını ben yapayım, gerisini siz yaparsınız” der.

Sıraladığım bu dört hikâyenin içi, dediğim gibi “Boş laf” değil. Hepsinin de içi dolu. Yani, laf olsun torba dolsun, etraftakiler de gülsün diye söylenmiş sözler değil.

Birincisi, Türkiye’deki iç siyasetin gerçeği “Özet” olarak anlatılmaktadır.

İkincisinde, bilgi ve becerisi dışındaki işleri bilmeyenlere havale etmenin yanlışlığını ifade etmesi bakımından dikkate değer bir sözdür.

Üçüncüsü; sorunların yüzeysel değil de temelinden çözmenin gerektiğini vurgulamaktadır ki.

Dördüncüsü ise; şiddet ile bir yere varılamayacağını anlatmaktadır. Her dört söz de bir bilim adamına yakışan sözlerdir.

Bu pencereden baktığımızda, Erdal İNÖNÜ’nün siyaseti, bilim içinde değerlendirdiğini görüyoruz. Ancak, Türkiye’de onu hiç kimse anlamadı.

Hani bir söz vardır “Beni bir tek sen anladın, sen de yanlış anladın” gibi…

Dünyaya böylesi insanlar çok az gelir, onlardan biri de Erdal İNÖNÜ idi. Belki Türkiye O’nu anlasa ve siyasetin içinde tutabilseydi, bu gün birçok sorun “Kökünden” çözülürdü.

Kendisine Allah’tan rahmet ve ailesine, yakınlarına ve Türk milletine başsağlığı diliyorum.

01 KASIM 2007

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..