Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

26 Şubat '12

 
Kategori
Siyaset
 

Bu gidiş nereye?

Bu gidiş nereye?
 

YORUMSUZ....


Kim, Ne zaman ve Nasıl?

Bu üç sorunun cevabını çok kısa bir sürede bulması gerekiyor CHP'nin. Yoksa gezdiği uçurum kenarının kendisi için oluşturduğu tehlikeyi ancak düşünce anlayacak.

Kurultay rekoru kırmayı demokrasi adına olumlu bir adım olarak gören, her insan düşüncesini söyleyebilmeli derken kurultaya katılmayanlar hakkında gereken yapılacaktır diyen, avazı çıktığı kadar bağırıp bunu sükunet için yapıyoruz diyen bir CHP.

Komik mi? Hem de nasıl. Birbirinden bağımsız anket kuruluşları avaz, avaz bağırıyor 'Kan Kaybediyorsunuz !!! ' diye.

Birileri çıkıp Muhalefet partisi olmanın İktidara çatmak olmadığını anlatmalı. Çözüm yolu üretmeyi becemedikleri gibi, olası çözümlerede köstek olmayı maharet sayıyorlar. Ama bu kafayla giderlerse ki, durum onu gösteriyor en büyük köstek ayaklarına takılacak ve tepe taklak olacaklar.

Kim başa gelmeli? Ne zaman başa gelmeli ve Nasıl başa gelmeli? CHP yeni bir kimlik bulmak zo-run-da.... Bu kafa yapısına sahip bir lider kadrosu ile karşı şerite geçme olasılığı çok yüksek. Kimse kimseyi sevmiyor, istemiyor çekemiyor. Yapıcı tek bir faaliyet yok. Söylem yok. Başkan bir telden çalıyor, millet vekilleri başka telden... Herbir vekil kendisini CHP'nin en yetkili ismi sanıyor...

Tüm gün kurultayı takip ettik medya kuruluşları sayesinde; yahu bir tanede akıl dolu faaliyet konuşması yapın. Sanki kurultay delegelere CHPnin yeni ufkunu değil de, yarın seçim olacakmışta orada toplananlarda CHP yi dinlemeye gelen bir seçmen topluluğuymuş gibi seçmene konuşma yapılıyor...Varsa yoksa AKP VE Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN...

Son polemik bombasınıda patlatıp eline yüzüne bulaştırdı Kılıçdaroğlu, '' AKP Şimdi de Kenan Evren'in beslediği bir oluşum oldu. 12 eylül artığı ve AKP nin babası Kenan Evren.....konuşmasına dikkat edin cümlenin sonunda kendisi bile duraklıyor önce....

Şapkasını siyasi kimliğine koyduğu Bülent ECEVİT' i kirli oyunlarla siyaset dsışı bırakmaya çalışan ve bu belgelerle, tanıklarla bizzat ispatlanan, '' ölümcül hasta'' diye kendisine tanı koydurup uzun bir süre hastanede yatan, utanmadan pişkin pişkin elinde tesbih ve telsizlerle masasında leptoplarla poz veren Haberal'ı savunup Demokrasi adına engelliler demek Kılıçtaroğlu'na hiç yakışmıyor.

Hiç kusura bakmasınlar ama sayısız kitaplar ve farklı yazarlar tarafından onlarca kitapta belgeleriyle yazıldı çizildi bunlar.... Siyaset demek eline tututşturulan notu bile acaba içinden AKP'ye bir sataşma çıkar mı diye alelacele araştırmadan okumak değildir.

Aynı köprü üzerinde bir araya gelmiş ve hiçbirisinin diğerine yol vermeyi düşünmediği bir inatçılık karmaşası yaşıyorsunuz. Dereyi boylamanız an meselesi.

Kendinize değilse bile Türk siyaset tarihin kilometre taşı olan CHP'ye biraz saygı....

 
Toplam blog
: 40
: 451
Kayıt tarihi
: 02.01.09
 
 

1970 yılı doğumluyum. Erzurum Atatürk Üniversitesi Zıraat fakültesi mezunuyum. Hayata hep ara..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara