- Kategori
- Siyaset
Bu gün Gökyüzü Gözünüze Daha Bir Farklı Görünmüyor mu?
- Bu gün her şey daha farklı görünüyor gözüme. En azından memleket topraklarında koca bir otuz yıldır sürmekte olan kirli bir savaşın kısmen de olsa bitmesini ve “Kürt Sorunu” olarak tabir etmeye çalıştığımız sorunun çözüm sürecine girdiğini izlemekteyiz.
- Umarım bundan sonra yeniden o acı dolu günlere dönmeyiz.
- Abdullah Öcalan’ın kamuoyuna verdiği mesaj çok netti. “Silahlara veda” ve “Birlikte yaşam”.
- Bence olması gereken buydu ve bundan sonrası için demokratik standartları yükseltmek suretiyle, bu toprakları vatan bilen herkesin mutlu, müreffeh bir yaşama kavuşabilmesini sağlayacak adımlara geçilmesidir.
- Abdullah Öcalan’ın mesajını yabana atmak olası değil. Ama daha da önemlisi bu mesajın ne olduğunu öğrenmek için Diyarbakır’a koşan yüzbinlerce insanın barış özlemi içerisinde olduğunu görmek bence her şeyden daha değerli.
- İnsanlar savaş istemiyor.
- İnsanlar ayrılık istemiyor.
- İnsanlar birlikte mutlu ve mesut bir şekilde yaşamak istiyor.
- “Mutlu ve Mesut” derken kastımız nedir?
- Artık kabul etmek gerekiyor ki bu topraklarda uygulamaya sokulan ulus/devlet anlayışı, kimseye mutluluk getirmedi.
- Kürtler mutlu olmadı. Ermeniler dahil diğer azınlıklar mutlu olmadı. Aleviler mutlu olmadı. Bu kesimlerin mutsuzluğu bu topraklara huzursuzluk getirdi ve bu kesimleri mutlu etmekten kaçınan muktedir güçler Türklere de huzur vermedi. Kürdün, azınlıkların, Alevilerin mutsuzluğundan doğan huzursuzluktan Türklerde payına düşeni aldı.
- Sonuç, acı ve hüzün…
- Kısacası acı bir trajedi çıktı ortaya.
- Bu trajedilerin bir daha yaşanmaması için olması gereken bellidir. Bu toprakları vatan bilen herkesi mutlu kılacak, eşit vatandaşlık temelinde bir toplum sözleşmesini hayat geçirmek. Gerisi teferruat.
- Dün Diyarbakır’da olana bitene bakınca, bu manzaraya kızacak olan kesimlerinde olabileceğini düşünüyordum. Yani o malum kesimi… “Barış” denince hop oturup, hop kalkanları kastediyorum. Bu gün sosyal medyada yine yüzlerini göstermişlerdi.
- Doğrusunu isterseniz ben bu kesimlerin ne istediğini çok merak ediyorum. Hakikaten bu bir avuç lümpen ne istiyor? PKK’nın dağlarda elinde silah, omuzlarında havan topuyla karakol basmasını mı? Mayın patlatmasını mı? Kentleri kana bulamasını mı? Kana bezeli, acılı günlerin kronik bir şekilde sür git devam etmesini mi istiyorlar?
- Aslında bu bir avuç lümpenin ne istediği belli değil ya… Bir tarafta “Barış” denince, salyalarını akıtarak laf eveleyip geveliyorlar, diğer yanda gencecik insanlar sınır boylarındaki karakollarda kanlı eylemlerle yaşamlarını kaybedince, sıcacık evlerinin camlarına bayrak asıp, timsah gözyaşları döküyorlar. Herkeslerden daha fazla ağlar görünüyorlar.
- Yani demem o ki ne istedikleri meçhul bu lümpen takımı, bu ülkenin siyaset sahnesinden de adım adım silinecektir. Ya zamanı doğru okuyup, değerlendirecekler, ya da kuru vatan, millet edebiyatının içinin boş olduğunu yaşayarak görüp, öğrenecekler.
- Bu gün bu bir avuç lümpen ortaya çıkan gelişmeler sonrasında sahanın dışında kalmıştır. Yapabilecekleri en nadide davranış, sosyal medyada ahlanıp vahlanmaktır. Onları kendi hallerine terketmek doğru olanıdır.
- Zira hayat devam ediyor.
- Toplam blog
- : 1509
- : 1145
- Kayıt tarihi
- : 07.08.07
Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..