Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Aralık '10

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Bu günü yaşamak

Hayat devam ederken, “bu günü hakkıyla ve en güzel şekilde yaşamamız ve değerlendirmemiz için” yaptığımız ve yapmak zorunda olduğumuz işlere motive olmamız, performansımızın artması, iletişim becerimizi artırmamız, yaşamımızı kendi irademiz altına almamız gerekiyor. Bunu sağlayan eğitimleri dünyada her ülkede veren kuruluşlardan biri olan NLP Uluslararası NLP Eğitmenleri birliğinin, üyelerinden Eğitmen Sayın Mustafa Çay, “Bir Yudum Hayat” isimli kitabında özetle bakın neler söylüyor: “Yaşam size hiçbir zaman ne arzu edersiniz diye sormaz. (lokantada garsonlar usulen ne yiyeceğinizi sorar, o başka) Yaşam çok büyük bir açık büfedir. Her şey ortadadır. İstediğiniz her şeyden istediğiniz kadar alabilirsiniz. (Yasal olarak tabi).

Yaşam bir şölendir, bu şölene herkes davetlidir, siz de tabi. Ama bazıları uzak durdukları için bunu fark etmezler. Oysa bu şölende herkesin kendisine ait özel bir masası vardır. Üzerinde en sevdiğiniz yemeklerin bulunduğu, etrafında dostlarının olduğu bir masa. Bazıları masalarını bulamadıkları için, bu şöleni çekilmez ve sıkıcı bulurlar. Bu şölen alayı dünya kadardır. İlk masa etrafında dolanıp durmayın, gerçek masanızı bulun. Bir yoldaysanız ve bu yol sizi istediğiz yere götürmüyorsa, yanlış yoldasınız demektir. Değiştirin yolunuzu. Yaşam size verilenleri aramak için çıktığınız bir yolculuktur. Kimse size ne istediğinizi sormaz. Düşlerinizin ötesine götürecek tek kişi var. O da Siz. İnsanlar duygularının önceliği bakımından, görsel, işitsel, dokunsal olarak üç guruba ayrılır. Aralarındaki anlaşmazlıklar zihin haritalarının uymamasından ileri gelir. Öfkelendikçe kaybettiğiniz şeyler çoğalır. Öfkelenmeyiniz” diyor Sayın Mustafa Çay bey, bu değerli kitabında. Erol Güngör olarak görsel, işitsel ve dokunsal insanlar hakkında benim görüşlerimi ise şu cümlelerle özetleyebilirim: Her istediğiniz şeyi, görmek istediğiniz her şeyi, göremezsiniz.. Duymak istediğiniz her sözü duyamazsınız ve dokunmak istediğiniz her şeye ve herkese dokunamazsınız. Çünkü her şeyin bir sınırı, eşyanın bir tabiatı, herkesin değişik bir karakteri ve her şeyin bir usulü vardır ve yasaklar vardır. Kendinizin ve çevrenizdeki insanların özünü iyi kavrar, ona göre davranır, eşyanın tabiatına ve tabiat kanunlarına uyar ve kişisel hak ve yeteneklerinizi göz ardı etmeden ve duygularınızı köreltmeden, hakkını vererek yaşarsanız ve kimsenin yönetimi ve etkisi altına ezilmeden, kendi hayatınızın kontrol kumandasını kendi elinizde tutarak yaşarsanız, bence bu günü en iyi şekilde yaşamış olursunuz. Bu günü yaşayın, sağlıklı kalın, mutlu olun, gerisine boş verin. Boş verdiğiniz şeylere, her gün yenilerini ekleyin.

 
Toplam blog
: 29
: 1585
Kayıt tarihi
: 17.08.06
 
 

EROL GÜNGÖR: (Besteci, şair, yazar ve meslek olarak özgeçmişi). 29.5.1941 tarihinde Gaziantep'de ..