Bu iktidar, kimin tavuğuna "kış" demiş, Allah aşkına!l

Türkiyede, AK Parti iktidarından şikayetlenenler korosuna Alevilerin de katılmasını anlamak mümkün değil... Tabii, siyasi aidiyetlerinden sıyrılmış bir mezhep erbabı olarak Alevileri kasdediyorum.

Bakıyorsunuz, Aleviler adına konuşan yazan kimileri, Alevilerin Kemalist rejimle, AK Parti iktidarı arasında "Kırk satır mı kırk katır mı"  durumunda kaldıklarını söylüyor. (Deyimi MB yazarı Yıldız Nihat kullanmış ama bu genel bir kanaat belli ki)

Hadi, rejimin Dersim'den başlayarak Alevilere  yaptıklarını (sanki Sünnilere hiç bir şey yapılmamış gibi) söylüyorsunuz, haklısınız... Bunları bugünün Başbakanı da söylüyor zaten.

Sivas diyorsunuz, Maraş diyorsunuz.... Tamam, devletin gizli ellerinin böyle fecaatlere imza attığını; bir takım  devlet erbabının bunu bir "yönetme yöntemi" olarak seçtiğini biliyoruz. Bu dayakla terbiyeden Alevilerde yeterince nasibini almıştır inanıyoruz...

Peki, bugünün iktidarından nasıl bir şikayetiniz var?...

Tekrar ediyorum, herhangi bir siyasi partinin, siyasi kliğin etkisinden soyutlanmış olarak, sadece gerçek bir Alevi kimliği ile kendinizi değerlendirdiğiniz de bu AK Parti iktidarı size ne yaptı, söyler misiniz? Ya da ne istediniz de yapmadı?

Türkiyede, her zaman iktidar olduklarına inanan belli kesimlerin AK Parti iktidarıyla bir hesapları var elbette... Çünkü bu parti ile, iktidar onların elinden çıkıp halkın eline geçti...Ama, eğer sizler de bunların  bilinçli payandası değilseniz, siz Alevilere ne oluyor da, bu iktidarın Alevileri "Kırk katır mı, kırk satır mı" tercihini yapmak zorunda bıraktığını söyleyebiliriyorsunuz?... El insaf yani!...

Aleviler, bu iktidardan ne istediler de alamadılar?... Bakınız, Aleviler diyorum... Ama siz Aleviliğinizi sadece görünen yüzünüz olarak değerlendirip aslında çoğu ateist olan siyasi klikler adına konuşuyorsanız o ayrı meseledir. O zaman, ateistler, komünistler, maoistler... adına konuşacaksınız, Alevilik adına değil...Hoş, onlara da yapılan bir şey yok ya... Yapılan bir şey varsa o da Ergenekon ehlinedir ki, bunlar da söz konusu deyimdeki "Kırk satır..." kısmını ifade eder herhalde.

İşin en trajik yönü şu ki, Alevi kesimin okumuşları, bir şekilde  atalarını döven rejimle uzlaşmışlar. Bunu da "Sünni" korkusundan yapmışlar.Ya da bu korku onlara kabul ettirilmiş... Yaaa da, Alevilik sütresi arkasında başka siyasetleri ancak böyle yürütebiliyorlar...

Bugün, bunca gerçek ortaya saçılmışken hala, Alevilere yönelik her türlü kötülüğün Sünnilerden geldiğine inanıyor, bunda ısrar ediyorlarsa başka bir ihtimal var mıdır?

Sıvas yangınında, çeşitli tahriklerle oraya toplanan kuru kalabalık Sünni olsa bile, işi tezgahlayan ve yangını çıkaranın "derin eller" olduğu belli olmuşken, bunları görmeyip her şeyi Sünnilere yıkmak nasıl bir psikolojinin veya nasıl bir "siyasetin"  eseridir!!

Eğer, öyleyse, Sivas yangınından üç gün sonra bir Sünni köyü olan Başbağlarda yapılan katliamı da Alevilerin yaptığına mı inanalım biz Sünniler?.. Çünkü, Başbağlarda, sadece kadınları, çocukları değil, ahırlardaki kuzuları,atları bile yakan caniler, "Biz Sivasın intikamını alıyoruz" diye vahşi çığlıklar atmışlardı.

Hala, Alevilik üzerin yazan çizen, konuşan aklı başında birinden( Bu arada MB yazarı Yıldız Nihat"tan) bu sorunun cevabını alamadık: Başbağlar cinayetleri kimler işledi? Hadi, söyleyin kimler?

Konuşamıyorlar, bir şey söyleyemiyorlar; çünkü Aleviler yaptı deseler bir türlü, derin güçler yaptı deseler bir türlü... Eğer, katillerin derin elleri Başbağları yakıp yıktı deseler, o zaman Sivası da aynı ellerin yapmış olduğunu kabul etmek zorunda kalacaklar... Ama, onlar, "Dersim sendromu"nun etkisiyle olacak, Sünnileri  ve bu arada Sünni AK Parti iktidarını suçlamayı tercih ediyolar. Belki bu da bir tür siyasettir, ama gerçek Aleviliği ilgilendiren bir siyaset olmadığı kesin!

Baylar, bu ülkenin büyük bir kısmı Sünni Müslümandır, bu değişmez... Önemli bir kısmı Alevi Müslümandır, bu da değişmez... Bu ülkede, bir miktar Kemalist de vardır, bu da inkar edilemez... Bu ülkede Kürtler vardır, kimse yok edemez; başka etnisiteler, başka inançlar da vardır; hepsi bu ülkede yaşama hakkına sahiptir.

Çoğunluk olanlar da, azınlık durumunda olanlar da aynı haklara sahip olarak bu ülkenin insanlarıdır ve hepimiz birbirimize muhtacız. Sanmayın ki, sırf Sünni bir Türkiye bugünkinden daha iyi olacaktır ya da sırf Alevilerin kaldığı bir Türkiye, Aleviler için daha huzurlu bir ülke olacaktır. Kürt için de Türk için de bu böyledir. Yeter ki, kimse kimseye din, mezhep, rejim, izm dayatmasın!

Bu ülke bu haliyle güzeldir. Siyasi hırslarına teslim olmuş insanların sürekli bölünme çığırtkanlığı yapmaları, sürekli fitne peşinde koşmaları bizleri aldatmamalı... Bir zamanlar Cumhuriyet mitinglerinde sizlerin ellerinize birer bayrak verip meydanlara toplayanların, aslında neyin hesabını yaptıkları ortaya çıkmadı mı?...

Bugün de sizi, Silivrideki mahkeme kapılarına çağıranlar aynı hedefin peşinde koşanlar değil midir?... AK Parti iktidarı, kendilerini her dönemin iktidarı sayanlar dışında, kimlere, hangi inanç gruplarına baskı uyguluyor, kimlerin tavuğuna kış diyor.. "Kırkı katır mı, kırık satır mı" demek  ne demek? Yani, Adam, Allahtan korkar!...

İşin aslı şu ki, rejimin bir şekilde asimile ettiği Alevi ailelerin çocukları, bugün bir çok gerçek ortaya çıkarken "iki cami arasında kalan beynamaz" durumuna düştüler. Tarihin gerçekleri ile, bugünün gerçekleri arasında sıkışıp kaldılar. Bu sıkışıklıklarını "iki cami arasında kalmak" deyimi yerine "kırk katır mı, kırk satır mı" deyimi ile ifade ederek yine işin kolayına kaçıyorlar.

Aslında gerçeklerin acı yüzüyle yüzleşmekten korktukları için kaçıyorlar!...Oysa, kaçmak yerine gerçeklerle yüzleşseler, hem kendilerine hem bu ülkeye büyük iyilik yapacaklar...

İnanıyorum ki, bir gün bu da olacak!