Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Haziran '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Bu kavga ne zaman bitecek?

Bu kavga ne zaman bitecek?
 

PKK’nın ortaya çıkışı 1974 yılına kadar dayanır.

15 ağustos 984 tarihinde, Siirt Eruh’ta PKK’nın gerçekleştirdiği eylem, bu örgütün varlığını bütün Türkiye’ye duyurdu.

Turgut ÖZAL’ın, “bir avuç eşkıya” olarak niteleyip küçümsediği örgüt, tam otuz seneden beri anamızı ağlattı, hâlâ da ağlatmakta. Genç evlatlar ölmekte, analar otuz senedir durmadan ağlamakta.

Öğretmen oldum, vardı PKK.

Siirt’e gittim, PKK.

Batıya geldim, PKK.

Televizyonu açtım, PKK.

Radyolarda haberler, PKK.

Gazetelerde hep, PKK.

Bu cennet ülkenin zenginlikleri yok oldu gitti; “elde bir ölüm, bir PKK.”

*

Bir ateş topu bu ülkeyi durmadan dolaşıyor. Kime çarparsa öldürüyor.

Kazanan kimse yok.

Hep kayıplar, kaybedenler var.

Kaybedenler, durmadan çoğalıyor.

Tek değişmeyen söz; ”bıçak kemiğe dayandı”

Hangi kemiğe?

Bıçak var, kemik yok.

Ben bıktım bu işten.

 *

İnternette öyle çirkin söylemler var ki, insanın kanını donduracak nitelikte.

Doğrularla yanlışlar iç içe geçmiş.

Ne doğru belli ne de yanlış.

Asker öldü mü “şehit” oluyor.

PKK’lı öldü mü “leş.”

İki tarafta da “analar” var, ağlayanlar var.

*

Fesbuk sayfalarında farklı bir kavga var.

“En iyi kürt ölü kürttür.”

Bu sözü paylaşıyor insanlar düşünmeden. Övünüyorlar paylaşmaktan.

Kürtlerde uydururlar bir söz, dalaşır dururuz.

“En iyi Türk, ölü Türktür.” diyebilir, bir kısım Kürtler.

Hadi çıkın işin içinden.

Toplumda tekrar edilen bir söz vardır.

“Bana o küfretti, bende ona küfrettim.”

Üzülüyorum.

Bu cennet ülke, “kavga edilecek değil, yaşanılacak bir yer.”

Hem de “Dünyadaki cennet.”

Hep kavga, hep ölüm.

Yetmedi mi ey insanlar?

*

Bana kızanlar olabilir, ben yinede internetten derlediklerimi yazacağım.

Birisi sivri zekâsını konuşturmuş.

“Aziz kandaşlarım, bizim dna’mızda nükleaik asitler, glikozlar, ester bağları olurken kürt dna'sındac4'ler, barutlar yer almaktadır. Kodlamaları ise b-ö-l/p-a-r ve b-ö-l/ça-l-a şeklindeki sarmallardan oluşmaktadır. Bu bilimsel araştırmalar gösteriyor ki Kürtlerdeki bölücülük genetik!”

Allah aşkına bu nedir?

Önyargıdan başka hiç bir şey değil.

Değil de, binlerce insan var bu şekilde düşünen.

*

Örneğin bazı Türkçe atasözlerinde, Kürtlerin “animallaştırıldığı” (hayvan) görülüyor:

O sözleri yazmıyorum.

“Allah Kürdü, Kürt Allahı sevmez. “

“Ayıdan post Kürt’ten dost olmaz.”

“Kürt milleti adam olmaz.”

Bu gibi sözler düşmanlığı iyice körüklemektedir. Anlamsızdır bu sözler.(bana göre)

Kürtlerin olumlu bazı özelliklerini ön plana çıkaran sözlere vardır. Bu sözler, Kürtleri övmekte ve onları aklamaktadır, bu tür atasözlerinin sayısı oldukça azdır, Türkçemizde..

“Kürtlükte kahpelik yoktur.”

“Kürd sözünden dönmez.”

*

Karşılıklı suçlamalar alabildiğince devam etmektedir.

Hakkari’de bir asker şehit oluyor. Asker Bismilli.

Askerin tabutuna Türk bayrağı örtüyorlar. Köye teslim edilen tabuttan, Türk Bayrağı’nı söküyorlar. Şehidin amcası konuşuyor.

“Bizim için ölen asker de gerilla da aynıdır.”

Doğru, ikisi de ölünce aynı oluyorlar.

Birbirlerine söz bile söylemiyorlar. Yan yana gelseler de kavga etmiyorlar.

İkisi de yan yana yaşasalardı, olmaz mıydı?

Ne zaman göreceğiz, bu ülkede yan yana yaşayanları?

Şehidin anası babası da, minarelerden ezan dinliyor.

Gerillanın anası babası da ezan sesini duyunca, doğruluyor yatağından.

İnançlarında ayırım yok.

Niye bu ayırım?

Yetmez mi? Neyin kavgasında ölüyor genç insanlar?

Otuz yıl bitti.

Çocuklar terörle iç içe büyüdüler, büyüyorlar. Bitmeyecek mi bu kavga?

Çözülmeyecek mi bu sorun?

Tedirgin ve korkuyla yaşamak, nereye kadar?

*

Eruh’ta başlamıştı, ilk ateş.

Yine Eruh’ta dört asker ölmüş.

Başa döndük sanki.

Bir gazetenin attığı başlık gibi her şey.

“Karmakarışık.”

*

Geri kalmışlık (bırakılmışlık), feodal yapı, çeşitli baskılar, biriktirilmiş kinler, yılların tortusu… Daha neler neler…

On yıl yaşadım Batman’da. Bir kişiden saygısızlık görmedim. Öğrencilerim hâlâ beni ararlar. Bir gün kötü bir hareketlerini görmedim, sözlerini duymadım. İnsan gibi insanların içinde, yaşadım. yaşamak lazım, konuşmak için..

Acılarını, kinlerini, nefretlerini, anlamak lazım.

Hiçbir şey karşılıksız değil.

Herkes suçu biraz kendisinde arasın.

Ben diyorum ki;

Ne zaman sekiz asker şehit edildiğinde ağlayanlar, dokuz gerilla öldüğünde de;

“Bu gün bu ülkenin, 17 genci öldü diye ağladıklarında bitecek.” bu kavga.

İster inanın, ister inanmayın.

 
Toplam blog
: 420
: 1641
Kayıt tarihi
: 19.12.08
 
 

1957 Çanakkale/Yenice doğumluyum. Öykü ,deneme, şiir yazarım. Yazdığım bir çok şiirin bestesini d..