- Kategori
- Mizah
Bu kaymakamın, Levent Kırca'nın eline düşmesi, yakındır.

Yalvaç Kaymakamı.
Bundan 2 yıl önceki bir olay, bu günlerde vizyona yeni girmiş film gibi her yerde oynatılıp gösteriliyor. Isıtıp ısıtıp insanların gözüne soka soka bu trajik ayakkabı boyacısının dramını sergiliyorlar.
Mesele kısaca şu. Yalvaçta bir boyacıya, Kaymakam bir boya sandığı hediye ediyor. Adamın ihtiyacı varmış zaten. Adamı boya sandığı başına oturtuyorlar. Karşılarına geçerek birer ucundan tuttukları kırmızı kurdeleyi germişler, bir makasla da keserek , alkışlar arasında açılış yapmışlar..
Olay Isparta’nın Yalvaç İlçesinde geçiyor. Boyacı, bizzat kaymakam Altıntaş’a başvurmuş. Kurdeleyi bizzat Kaymakam kesmiş. “Hayırlı olsun” demiş.
Kaymakam, boyacının lafına bakıp da niye böyle davrandı acaba? Olay, Hükümet Konağında olmuş. Bütün bürokratlar katılmış. Siyasi parti ilçe teşkilatı da davet edilmiş.
Boyacı Davut Tanrıverdi bizzat el yazısıyle davetiyeleri yazmış önceden.Kimler yok ki kimler. İlçe Özel İdare Müdürü dahil ilçe protokolünün hepsi sandığın başında.
Ne kadar trajediyle karışık komik bir olay değil mi? Kurdele kesiminden sonra uzun uzun alkışlamışlar da üstelik.
Ört ki ölem !
Sandık 4210 liraya bir firmadan alınmış. Sosyal Yardımlaşma aracılığı ile adamı çağırıp “Al, sandık istemiştin. Hayırlı olsun” denileceği yerde, merasimle kurdeleler kesilmiş. Bir bando ve mızıkası eksikmiş.
Bütün muhtarlar tam kadro oradaymış. Alkışlar arasında kurdele kesilmiş. Bir kurban kesilmediği kalmış anlayacağınız.
Biz biliiiiirdik ki, sağ elin verdiğini sol el, sol elin verdiğini de sağ elin bilmemesi lazım gelirken, insan onuruna açılan bu acı çentik, koskoca ilçeye yakışıyor mu? Koca koca adamlar, bir boya sandığın başında toplanmış, kurdele kesimini beklerlerken ne düşündüler acaba?
Bu örneğe bakarak, açık araziye etrafı tahta veya betonlu bir tuvalet kabini kondurulup açılışı da yapılır mıydı? Temsili olarak içeriye bir adam girer, Tuvalet kapısına da kırmızı kurdele gerilir. İçerdeki tam işini bitirip, pantolonunu toplayıp kapıyı açtığı sırada da birisi makasla kurdeleyi keser. Olamaz mı yani? İş, bunlara ramak kalmış anlayacağınız.
Töbe töbe, ne günlere kaldı.
Boyacı istese dahi, bu kurdeleli açılış yapılmamalıydı. Boyacı işini biliyormuş. Oradakilerin cümlesini ayakta uyutmuş. Sanki fabrika açılışı gibi. Ne lüzum vardı?
Boyacı namlıymış. Üstelik de aşıkmış. Romantizm aramış mübarek. Kendi reklamını yapmış. İhtiyaç ise bahane. Ya insanoğlunun onuru n’olacak?
Kaymakam, durduk yerde reklamlaştı, yıldız oldu şimdi. Levent Kırca’nın eline düşmesin bu kaymakam. Düşeceği günler de yakındır hani.