Bu millet Türk milletidir

Demokrasinin kıymetini bilmek, ona sahip çıkmak, değerini idrak etmek, birlik ve beraberliğimizi pekiştirmek  için herhalde böylesine sıkıntılı günleri yaşamak gerekiyormuş. 15 Temmuz darbe girişiminden önce toplumumuzda oluşan ayrışım; bu güzel  ülkede yaşayan bizleri fazlası ile üzerken; 15 Temmuz sonrası oluşan kardeşlik ruhu içimizde buruk bir sevince vesile oldu.

12 Eylül darbesini yaşayan ve mağdur olan bir kişi olarak; demokrasinin kıymetini en iyi biz biliriz. 12 Eylül darbe zeminini hazırlamak için öncesinde başlatılan zaman diliminde kardeş, kardeşe düşman yapılmış; aynı silah ile bir sağdan, bir soldan insanımız öldürülmüş, darbe ile birlikte “Denge olsun diye” bir sağdan bir soldan gençlerimiz idam edilmişti.

Darbeye zemin hazırlayanlar 17 Mayıs 1979 tarihinde kardeşim Yavuz Aydın’ı ardından da 21 Aralık 1979 tarihinde Amcam Cemil Aydın’ı Manisa’da şehit etmişlerdi. Bu acıları yaşarken biz 12 Eylül 1980 yılında sözüm ona kavgalar aniden kesilmiş, lafta ülkeye huzur ve istikrar gelmişti! Oysa cuntacılar bir yandan evleri ocakları yangın yerine çevirirken, bir yandan da kurtarıcı rolü oynayarak ülkemizde demokrasiyi kesintiye uğratmışlardı.

Cezaevlerinde suçsuz yere hapis yatan arkadaşlarımız uzun yıllar yapılan işkence ve gözaltılar sonucu suçsuz bulundular ve beraat ettiler; gençlikleri heba olmuş, aileler darmadağınık bir halde perişan edildiler. O günleri yaşamıştık. O günlerde çok acı çekmiştik. Annem; o günlerin acısı ile perişan olmuştu. Gençliğimizin en güzel günleri acılar içinde, hüzün dolu gözyaşları ile geçmişti. Arkadaşlarımız bir metre kare hücreleri solcu gençlerle paylaşırken; yaptıkları yanlışı anlamışlardı. Oyuna geldiklerini idrak etmişlerdi.

12 Eylül darbesi bize çok şeyler öğretti. Sağ-sol diye bir ayrışmanın yanlış olduğunu hatırlattı. Ben 12 Eylül’den sonra insanları ikiye ayırdım; vatanını seven-sevmeyen, bayrağını seven-sevmeyen diye… Bu ülkede yaşayan ve bölücü-yıkıcı olmayan herkes bu milletin birer ferdidir ve benim kardeşimdir.

Şimdilerde de 15 Temmuz Kalkışması bize birlik ve beraberlik içinde olmamız gerektiğini bir kez daha hatırlattı. Meydanlarda bu ülkeyi seven her görüşten insanımız demokrasimize sahip çıkmışlardır. Bu, geleceğimiz için sevindirici ve umut vericidir.

Bundan sonraki dönemde bu birlikteliğin devamı için, Türk Milleti’nin huzur ve barış içinde yaşaması, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bekası için; bir olmak, beraber olmak, haksızlıklara, ülke düşmanlarına aynı tepkiyi göstermek için iç ve dış tahriklere aldanmamak gerekir.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti de 15 Temmuz Kalkışmasında ülkesine, devletine ve demokrasiye canı pahasına sahip çıkan bu milletin değerini ve kadrini bilmelidir. Kalkışma gecesi Başbakanımızın ifadesiyle : “Böyle bir asil milletin ferdi olduğumdan dolayı gurur duyuyorum. Bu millet Türk milletidir.”