Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Eylül '06

 
Kategori
İstanbul
 

Bu nasıl bir belediyecilik anlayışı!!!

Bu nasıl bir belediyecilik anlayışı!!!
 

Kartal'da oturuyorum ve Ortaköy'de çalışıyorum. Her sabah işe gelirken şehrin neredeyse yarısını katetmem gerekiyor (gerçi İstanbul'un sınırlarının nereden başlayıp nerede bittiği gün geçtikçe belirsiz hale geliyor ya neyse...) Genellikle deniz otobüsünü kullanmaya ve trafiğe girmemeye çalışıyorum, sabah saatleri İstanbullular için bir kabus çünkü malumunuz. Bu sabah bir hata yaptım ve iş yerimin servisini kullanmaya karar verdim. Tabi hata olan bu değildi aslında, asıl hata artık İstanbul Büyükşehir midir Kartal mıdır Maltepe midir orasını bilemeyeceğim bir belediyede çalışan "güzide" yetkililerimizin tam da herkesin işe gitmek için sokağa döküldüğü bir saatte Zümrütevler Köprüsü'nü yıkmaya karar vermiş olmasıydı!!! Zümrütevler neresi bilmiyordum, sayelerinde öğrenmiş oldum çünkü aynı yerde, bir daha söylemek istiyorum AYNI yerde en az yarım saat beklemek zorunda kaldık. Neymiş efendim, paşa gönülleri E-5'in orta yerindeki bir köprüyü çarşamba sabahı saat yedide yıkmak istemiş!!! Bu kadar plansızlık, programsızlık, bu kadar keyfiyet dünyanın başka yerlerinde de görülüyordur mutlaka ama mümkünse görünmesin!!! Bu arada kendine yol açmaya çalışan ambulanslar mı istersiniz (benim gördüğüm iki adet), otobüslerden inmiş o mesafeyi yüyüyerek aşmaya çalışan insanlar mı istersiniz, sinirden birbirine sataşan şoförler mi istersiniz, henüz yapılmamış yollardan geçip kaçmaya çalışan arabalar mı istersiniz, hepsi mevcuttu orada. Yan yollardan kaçan arabalardan birinin içinde olduğum için iki saat içinde işyerimde olabildim, E-5'te son durum ne bilemiyorum...

Hazır belediye hizmetlerinin anlamsızlığından bahsetmişken bir örneği daha anlatmadan geçemeyeceğim : Bostancı-Kartal sahil yolundaki kaldırım çalışmaları. Kaldırım çalışmaları dediysem yanlış anlamayın, kaldırımlar yıkılıp yeniden yapılmıyor, bu sefer ona bile zahmet etmemişler. Mevcut kaldırımların üzerine ikinci kat çıkıldı! Yok yok yanlış duymadınız, "resmen" (çünkü izinli filan son derece resmi bir durum söz konusu gerçekten de) insan anatomisine uygun bir yükseklikte bulunan kaldırımların üstüne aynı yükseklikte bir kat beton döküldü. Henüz otuzuna gelmemiş biri olarak benim için bile dikkat edilmesi gereken bir eylem haline geldi kaldırıma çıkmak ya da kaldırımdan inmek. Aaa bir de şöyle hoş bir tarafı var bu kaldırım hikayesinin : diyelim Bostancı'dasınız Deniz Otobüsü İskelesi'ne gitmek istiyorsunuz. Kaldırıma çıkmayı başardınız, birkaç adım attınız... vee... bu sefer aynı kaldırımdan inmeniz gerekiyor, yola değil, kaldırımın alt katına!! O bölgede kaldırımlar geniş olduğu için ve iskelenin giriş kapısını kapatmamak için muhtemelen her yere beton dökmemişler, kaldırımın yarısını yükseltip yarısını olduğu gibi bırakmışlar!

Şaka gibi değil mi iki hikaye de? Biraz aklı olan insanların, o aklı biraz kullanabilen insanların yapacağı şeyler değil bunlar ama "birileri" öyle uygun görüyor demek ki... Köprüleri nasıl yıksak da herkesi yıldırsak, kaldırımları nasıl yapsak da saklasak...

 
Toplam blog
: 23
: 1110
Kayıt tarihi
: 16.09.06
 
 

Biraz nefes almak için... ..