Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Haziran '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Bu sabah

Bu sabah
 

Sabahın en erken saatlerinde uyanıp, yaşadığınız şehrin sokaklarını bir turlayın bakalım gördükleriniz hoşunuza gidecek mi?

Sabah beş buçuk Şuayip’in Çay Bahçesi’nin önüne park ettim emektarı... Gazete alıp denize en yakın masaya kurulup güne keyifle başlamak niyetindeyim...

Simit almak için sahildeki pastaneye yöneliyorum... Kapı açık ama tezgâhtaki arkadaş uyukluyor... Kış aylarında sabah namazından çıkan cami cemaatinin bu saatlerde kahvaltısına eşlik etmişliğim var...

“ Günaydın simit çıkmadı mı?”

“ Cık!”

“ İyi günler...”

Büfeler de kapalı... Gazete işi de yattı anlayacağınız...

En azından bir bardak çay içeyim düşüncesi ile bahçeye dönüyorum...

Devasa çöp torbaları yolun kenarına dizilmiş, sokak köpekleri boş durmamış tabii kaldırım boydan boya artık...

Sarhoşun biri caddenin orta yerine içini dökmüş.

Sanki güneşin doğacağı kimsenin aklına gelmemiş velhasıl!

Şakir ağabey masaların üzerine ters çevrilmiş plastik iskemleleri yerleştirme telaşında... Uzun zamandır gelip gittiğim yok, kilo almış...

“ Ağabey günaydın, çay çıktı mı?”

“ Çıkmaz mı...”

“ Ha yaşa be ağabey... Kilo mu aldın sen?”

“ Aldım... Sigarayı bırakınca... Üç paket içiyordum günde!”

“ Nasıl becerdin o işi?”

“ Bırakacağım dedim, bıraktım...”

“ Helal olsun, ne diyeyim.”

Sigara paketlerinin üzerindeki akciğer fotoğrafları ne kadar caydırıcı olur bilmem ama tabaka satışları patlamış! Janjanlılardan bir tane ben de edindim...

Haziran ayındayız neredeyse temmuz ve bir haftadır yağmur yağıyor!

Serin...

Bardak elimde deniz kenarına yürüyorum, yaşlı bir amca kepçeyle teke süzüyor, tanıdık değil... İşi gücü bırakıp, peşine takılmak, olta atmak var ya... Sıkmaaaz!

Göz göze gelince başımla selam verip gülümsüyorum...

“ A..na ko....ım böyle işin be!!

Arkadaş bir adama küfür etmek bu kadar mı yakışır...

Gülmemek için dilimi ısırıyor, kriz anını atlatınca ne olduğunu soruyorum

“ Gözlükleri evde unutmuşum!”

“ Eee...”

“ Eeesi tekeleri görmüyorum! Zıplasalar neyse! Kıpırdamadan bekliyor namussuzlar... Baksana şu yosunların arasına var mı?

Yosunların ve onca pisliğin arasından bir tane bulup kovasına atıyorum...

“ Millet anasını ağlattı balığın ben daha teke süzeceğim de, şakıtacağım!”

Zaman olsaydı akşamı ederdim amcayla teke de süzer, balığa da giderdim...

“ Rasgele” deyip ayrılıyorum yanından...

 
Toplam blog
: 1280
: 1114
Kayıt tarihi
: 09.08.06
 
 

Deniz tutkunu.Amatör kıyı balıkçısı. Aynı Şarkı ve Ilık Havada Hoşça Kal adlı kitapların yazarı ..