Kararlarımız

Beklentilerimizi yaptıklarımız mı yapacaklarımız mı belirliyor? Yarışmalar hayatın her alanında, her kesimde ayak oyunları, kapalı kapılar ardında, açık alanlarda. Bir futbol maçında oynayan futbolcuların oyunları kadar açık olmasa gerek. Seçmek, seçilmek bizleri belirliyor çoğu zaman. Seçebilme şansımız her zaman mümkün değil. Seçilmek için çaba gösteriliyor iş yaşamında. Doğru zaman kişiye uygun zaman denilebilir mi? Ya da bazı kişiler her zamana göre mi doğru dururlar. O zaman ağırlıkları fark edilmez mi? Rüzgara karşı durmak yerine akışına mı kapılmalı? Doğru kişilerle olmak nedir, döğru kişi veya kişiler var mıdır?

Bazılarına bakarsanız hep doğru yer, kişi ve zamanda bulunurlar. Belki zaman doğru eğilip bükülürler. Hak etmek, yapabilme gücü bunların önemi diğerlerinin yanında nerededir? Karar veren veya verilen olma isteğimizi de biz seçeriz. Kolaylık zorluk derecesi sevmek ve bağlılık ile değişir. Uğraş ve çabalarımızla değişir. Kimi bedensel çalışmayı sever kimi zihinsel ve akılla davranmayı, bunları aynı ahenkle kullanıp çalışabiliyorsak a zaman şans bizden yana olur.

Yaralı bir insan olmak en büyük amaç olamalı, insana, topluma, doğaya, sisteme, bunları çoğaltabiliriiz. Kötü karakterler bence haketmedikleri konumda olmamamalı. Çünkü zarara uğratırlar maddi ve manevi bir çok şeyi. Doğruluk, dürüstlük, zihinlerde berraklık bir güneşi gibi parlamalı...