- Kategori
- Sosyoloji
Bu Seçimde Kazanan Sen Ol!
Yaklaşık 2 aylık bir seçim maratonunun sonunda bugün milyonlarca Türk vatandaşı inandığı partinin kazanması için sandık başına gidiyor. Kazanmasını istediği şey, sadece partisi değil, inandığı değerleri ve felsefesidir de. Herkes kendine göre ülkesi ve milletinin menfaatini düşünerek oy kullanmak isteyecektir.
Herkes bu gerçeklerin bilincindedir, ancak bilincinde olunmayan şey, seçimle ilgili paylaşımlarda kullanılan yıkıcı, ötekileştirişi ve aşağılayıcı dilin verdiği zarardır. Kampanya süresince belki de o günlerin duygusal atmosferinin etkisiyle, muhaliflere karşı daha önce olmayan olumsuz duygular uyandı ; bundan dolayı karşı tarafı acıtacak, rahatsız edecek, kin, intikam ve öfke duygularını tahrik edecek pek çok ifade, meydanlarda, gazete sütunlarında, ekranlarda kullanıldı.
Ama artık, seçim kampanyaları da bitti. Şimdi sağduyu zamanıdır. Ülkemizin geleceği için, en az oy kullanmak kadar sağduyu korumak da vatandaşlık görevimizdir. Çünkü tehlike çanları hala çalmaya devam ediyor.
Ayrıca bu şekilde kendimizle ve inandığımız değerlerimizle de çelişiyoruz. Çünkü bir taraftan, birlik ve bütünlüğümüzü dilinden düşürmeyenler ve bunun için sandıklara koşanlar, diğer taraftan da birliğimizi temellerine dinamit koyan bir söylem içinde olabilmektedirler. Bu davranışın verdiği zarar, kişinin partisinin kaybetmesinden daha fazla bu ülkeye zarar vermektedir.
Emin olun, kim kazanırsa kazansın, yeni Devlet Başkanımızın yapacağı ilk konuşma, birlik ve beraberlik, kardeşlik üzerine olacaktır. Bu kez manşetlere, kime oy verirlerse versinler toplumun tüm kesimini kucaklayacaklarına dair verecekleri sözler konu olacaktır. O zaman, liderimizin, gönül verdiğimiz politikacının konuşmasından önce, sağduyuyu koruyup bizler şimdiden, tüm toplum kesimini kucaklayıcı bir söylem içine girsek daha iyi olmaz mı? O zaman kazanan hem liderimiz, partimiz, ülkemiz hem de biz oluruz, yani “sen olursun, sen!”
Sonuç istediğimiz gibi olursa, vakar içinde şükrederiz, istediğimiz gibi olmazsa sabır ve sükûnetle tahammül ederiz.
Gel bu kez kazanan “sen” ol!