Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Nisan '10

 
Kategori
Siyaset
 

Bu Türk milletinin yumruğu…

Bu Türk milletinin yumruğu…
 

“Al sana açılım. Bu Türk milletinin yumruğu” diyerek enerji bakanı Taner Yıldız’ı bir yumrukta hastanelik eden genç gözaltına alındı.

Geçtiğimiz günlerde Ahmet Türk’e aynı biçimde bir yumruk atılmış, atan kişi gözaltına alınmıştı. Tabii, hükümet şaşırmış, dizleri titremiş hatta Samsun emniyet müdürünü görevden almıştı. Ancak PKK ya yaranamamış olacak ki, samsunda iki polisimiz hainler tarafından pusuya düşürülüp alçakça öldürüldü.

Ahmet Türk’e atılan bir yumruk için emniyet müdürünü görevden alan hükümet, iki polisimizin alçakça öldürülmesinden sonra doğal olarak iç işleri bakanını görevden alması gerekirdi ama ne gezer. Mevcut hükümeti tanıdığımız için böyle bir şey yapmayacağını da biliyoruz. Bu olaylar kime ne kadar değer verildiğini anlatması bakımından da çok ilginç.

Evet, her iki olayda da failler yakalandı. Konu kapandı. Hatta bakan “bir kendini bilmez” mealinde laflar etti.

Gerçekten konu kapandı mı? Bizce hayır. Konu kapandı demek, hükümetin hep yaptığı gibi sorunları halı altına süpürmek demektir. Konu vahimdir. Her şeyi tartışıyoruz onu da tartışalım. Ne kadar vahim?

Sayın bakana atılan yumruk, Ahmet Türk’e atılan yumruk kadar vahimdir. Amele Hüseyin’e atılsa idi de aynı derecede vahim olacaktı. Şiddet kimden veya nereden gelirse gelsin tasvip edilecek bir şey değildir. Şiddet tohumları ekilecek bir tarladan barış yeşermez.

Bir başka ve önemli gerçek de sadece kınamanın yeterli olmadığıdır. Gereği derhal yapılmalıdır. Nedir gereği? Karşı şiddet mi? Tabii ki hayır.

Evrenin var oluş prensiplerinden olan dualiteyi göz ardı etmemek gerekir. Dualite, objektivist felsefenin insana kazandırdığı bir perspektif olarak da bilinir ki, her olgunun bir karşıtı da vardır.

Mevcut hükümetin son derece başarısız olduğu ortadadır. Açlık, işsizlik, terör, güven bunalımı gibi üzerimize çökmüş sorunlara hiçbir çare üretemeyen hükümet, tıpkı Fatih gemilerini karadan haliçe geçirirken meleklerin dişimi yoksa erkek mi olduğunu tartışan Bizans soyluları gibi şu an hiçte birinci önceliği olmayan anayasa maddelerini değiştirme işi ile insanları oyalıyor.

Atılan bu yumrukların bir sebebi de, zamanında yeterli önlemleri almayarak veya almayı beceremeyerek bu olaylara davetiye çıkaran hükümettir. Yumruğunu, “al sana açılım” diye savuran gencin enerji bakanı ile alıp veremediği bir şeyin olmadığı ortadadır. O yumruk hükümete atılmıştır.

Zaman içinde akil kişiler hükümetin davranışlarının yanlış olduğunu, seçimi beklemenin sorunları daha da ağırlaştıracağını, bu yüzden derhal erken seçime gidilmesi gerektiğini hep ifade ettiler. Ancak iktidar mevkiini bir hizmet katı değil de rant katı olarak görenler, bu uyarılara şiddetle karşı çıktılar. Gelinen nokta sonuç değildir. Olsa olsa sonun başlangıcıdır. Hükümetin bu umursamaz tavrı, (Allah korusun) daha büyük olaylara neden olabilir.

Vatanını, milletini seven, onlara değer veren herkesin şapkasını önüne koyup düşünme zamanıdır. Hem de acilen.

20/04/2010

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..