- Kategori
- Siyaset
Bu vatan kimin?

Edebiyat tarihi ve dil araştırmacısı, şair, öğretmen Orhan Şaik Gökyay (İnebolu 1902-1994)
Barış Üçgeni
Terörün durdurulması son ayların en büyük tasarısıdır.
AKP ile BDP bu konularda derin bir işbirliği içerisinde çalışıyorlarmış da haberimiz yokmuş.
Gizli ya da açık Ankara İmralı Oslo derken,
Ankara İmralı Kandil üçgeni doğdu birden bire.
Ne yazık ki içerisinde ne milli birlik ne kardeşlik ne komşuluk ne hukuk ne de ayrılıkçılığın reddi var.
Batı'nın bu Uluslararası Terör Dayatması nasıl unutturulacak, bunun da ince hesabı yapılıyor anlaşılan.
Bu konuda ‘barış hemen’ denilmek istense bile sorunun ayrıntıları zamana yayılmaya çalışılıyor.
Osmanlı’dan sonra Türkiye üzerinde oynan oyunlara göre, düşündüğümüzde; durdurulamayan uluslararası terör yerine dayatılan barış umudu pek tekin bir tasarı olmasa gerek.
Bu vatan kimin mi?
(Orhan Şaik Gökyay'a cevap)
'Bu vatan toprağın kara bağrında
Derin derin yara açanlarındır
Ata yok da şahsi çıkar uğrunda
Doğru söylemekten kaçanlarındır.
Huduttan hududa koşanların ha
Aldanıp duracağız ne kadar daha
Bu vatan kimin mi doymuşuz lâfa
Meydanlarda nutuk çekenlerindir.
Millet düştü şimdi bir birine
Güvenimiz kalmaz oldu yarına
Bu vatan kimin mi koltuk uğruna
Uyku ilacını saçanlarındır.
Kara damgacılık çıkarcı huyu
Vatanseverlere kazarlar kuyu
Bu vatan kimin, dersen doğruyu
Başına belâlar açanlarındır.'
(Hüyük 1971)
Bekir Cemal Öget (1915-1984)
İsrail de Almanya da Türkiye için kaygılı
İsrail’in en uzun süreli başkanlarından Yitzhak Shamir (1915-2012), 1983 yılında Brüksel'de yaptığı bir açıklamada, Türkiye’yi hedef gösteriyor ve Türkiye'nin Güneydoğusunda bir Kürt Devleti kurulmasını şöyle anlatırken, ‘Türkiye, Kürdistanı işgal altında tutan devletlerden biridir. Kürt halkı bağımsızlığını kazanamıyor’ diyor.
Almanya’nın eski başbakanlarından Helmut Heinrich Waldemar Schmidt de 06 Ağustos 2006 günü Phoenix kanalında, ‘ABD’nin Türkiye’yi böleceğini’ Amerika’nın önümüzdeki 20 yıl içerisinde ‘Türkiye topraklarında Kürdistan ve Ermenistan kurma planlarını gerçekleştireceğini’ ileri sürmüştür.
Yerli ve yabancı kaynaklı bu tür tespitlerin sayısını arttırmak mümkün. Bilindiği gibi petrol alanları ile çeşitli yer altı zenginlikleri yanında tatlı su kaynaları bakımından da Türkiye'nin önemi çok açık. Bu yüzden onun üzerinde nice 'petrol fırtınası' ile 'böl ve yönet' amaçlı tasarıların sayısı son iki yüzyıldan beri tarihimize damgasını vurmuştur. Ancak bakalım son aylarda çekim alınına girilen gizemli 'İmralı barış süreci' ne gibi tartışmalar doğuracaktır yakında. Umulur ki AKP İktidarı pazarlığı çok sıkı tutarak 'terör dayatmaları karşısında yenilmiş' ya da 'tavizler vermiş' bir iktidar olarak geçmeyecektir tarihimize.
Orhan Şaik Gökyay (1902-1994) anısına
Bu vatan kimin?
‘Bu vatan toprağın kara bağrında
Sıradağlar gibi duranlarındır,
Bir tarih boyunca onun uğrunda
Kendini tarihe verenlerindir.
Tutuşup kül olan ocaklarından,
Şahlanıp köpüren ırmaklarından,
Hudutta gaza bayraklarından
Alnına ışıklar vuranlarındır.
Ardına bakmadan yollara düşen,
Şimşek gibi çakan, sel gibi coşan,
Huduttan hududa yol bulup koşan,
Cepheden cepheyi soranlarındır.
İleri atılıp sellercesine
Göğsünden vurulup tam ercesine,
Bir gül bahçesine girercesine
Şu kara toprağa girenlerindir.
Tarihin dilinden düşmez bu destan,
Nehirler gazidir, dağlar kahraman,
Her taşı yakut olan bu vatan
Can verme sırrına erenlerindir.
Gökyay'ım ne yazsan ziyade değil,
Bu sevgi bir kuru ifade değil,
Sencileyin hasmı rüyada değil,
Topun namlusundan görenlerindir.’
Orhan Şaik Gökyay