Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Aralık '07

 
Kategori
Gelenekler
 

Bu yılbaşı gecesi şenlik var...

Bu yılbaşı gecesi  şenlik var...
 

Eski arkadaşım, ''Doktor Deli Cihat'', telefon etti...''Bu yılbaşı mutlaka beraber olalım ''... 'Gelmezsem ''Çok güceneceğini'' söylüyordu.

''Biraz düşüneyim, ben seni ararım'' dedim...

Eski bir yazımda anlatmıştım... O'nun , ''Emekli Cimri Vali Bey'e ''yaptıklarını... Okursanız çok hoş bir anıdır...

Hani şu boğazına kılçık takılan hastasının paraya itiraz etmesi üzerine kılçığı tekrar boğazına takıp'' kovan ''adam. Hem de yılbaşı gecesi...

Benim de kulağımı kontrol etmesi için koltuğuna oturduğumda kulak yolumu zedeleyen ''Deli adam...''

Yolda arıza yapan arabasını ağaçtan ''dal keserek'' döven adam...

Rüzgara karşı yürürken sigarasını yakmak için arkasını dönüp, işi bitince ''döndüğü yöne'' yürüyen adam...

Birbirine çok benzeyen arabalarımızı karıştırıp benim arabamın kilidini zorlayan adam...

Eskimeyen bir dost... Tam bir insan evladı... Aynı zamanda bir fıkra küpü... Ahmet Balcı gibi nüktedan...

Murat Ertaş gibi şair... Esma kahraman gibi ''Gönüllü dost ''organizatörü...

Necip Köni gibi eski İstanbul Beyefendisi... Şekerpınarı gibi bir kızı var, şeker mi şeker...

Okan Tınmaz gibi senarist... Talip Bölükbaşı gibi özveri abidesi. Antidepresan TAŞ'ın arayıp da bulamayacağı pozitif bir adam...

Üçüncü evliliğini yaptı geçen yıl... ''Şair bir eş'' aradı ve buldu... Dünya tatlısı eşi Dr. Oya Hanım, güçlü bir ''şiirsel anlatım'' üstadı...

Sevda Işıklı gibi... Çok yönlü bir kişi... ''Dolu mu dolu: September Özlem gibi...

Onunla eğlence alemlerinde bulunmaktan büyük bir keyif aldığım şahsiyet!

Udunu eline aldığında , ''ölüyü ''oynatan adam...

Yazlıklarımız yan yana olduğundan; bir araya geldiğimizde, ''tek ev'' gibi oluruz... Birlikte yer içeriz.

Kemanı da güzel çalar Cihat... İyi bir kemanidir...

Bendeniz, Abdullah Yüce'nin İzmir şubesi; o da Münir Nurettin'in İstanbul şubesidir...

Yazlıkçılar, ikimizi bir arada görünce bayram ederler... Bedava ''Ayaklı orkestra'' emrinizde... Kim sevmez?

Şarkılar, şiirler, türküler, danslar, valsler, tangolar... ''Gırla ''gider...

Geçen yaz tatilinde, şarkılardan bir demet sunmuştuk...

Meşhur çingene klarnetçi Necip ve dabrukatör Buhran (Burhan) bizim as elemanlarımızdır.

Bendeniz de aşağıdaki şarkıları çok güzel söylerim. Veya bana öyle gelir...

Birlikte biraz mırıldanalım mı? Haydi öyleyse...

****

''Dertleri zevk edindim bende neş'e ne arar?

Elem dolu kalbimden gitmiyor.Gitmiyor hatıralar...''

***

''Rüzgar kırdı dalımı ellerin günahı ne...

Ben yitirdim yarimi, yılların günahı ne

Hep yar peşinden koştum...''

***

''Akşamın olduğu yerde bekle diyorsun...Gelmiyorsun...

Bil ki seni çok , çok sevdiğimi bilmiyorsun...''

***

''Bir akşam son defa seni görmeden, dediler göç etti sevdiğin neden ? ''

***

Dil şad olacak diye kaç yıl avuttu felek ?(Ara nağme...)

Saçıma karlar yağmış boşuna yar beklemiş ''

***

''Derdimden anlayan yok!...Halin nedir diyen yok!..

Bu nasıl yaşamaktır... ''

Daha binlerce şarkı ...Söyle söyle bitmez...Sanat Müziğinin yeri bir başka...

***
Sonra Doktor Deli Cihat alır udu eline başlar söylemeye...

***

''Enginde yavaş yavaş....Günün minesi soldu....Solduuu...

Derdim bana arkadaş(Tınını nım ) Bu gün de akşam oldu...

Gölgeler indi suya...Kuşlar döndü yuvaya...''

***

'' Pembe küçük dudağın söyledi şarkımızı

İndi bahar Ankara'nın karlı yamaçlarına...

Her gören ağladı...Kalbini bağladı Ankara kızlarına...''

***
''Kız sen İstanbulun neresindensin ? Floryadan mı yoksa Üsküdardan mı ? ''''

***

''İstanbul'da...Boğaziçinde bir Garip Orhan Veliyim...Velinin oğlu(tınınım )Tarifsiz kederler içindeyim...''

***

''İstanbul'u artık hiç sevmiyorum...Orda başladı aşkım...Orda oldu ayrılık...''

***
(Ara taksimi...Hicaz...)

***

''Sensiz kalan gönlümde, bil ki hayat virane...Sen yoksun ya yanımda.Bu alemden bana ne.''(Ziya Taşkenti andım )

***
''Sesimde şarkısı aşkım...Viran olup gidiyor...Yazık bu ömrüme yazık !..Ziyan olup gidiyor...''
***
(Çingen Necip taksim geçer...Oyun havaları başlar...)
***

''Harmandalı efem geliyoor...Tınınınınam...''

''Çökertmeden çıktım da Halilim aman başım selamet..''

Veee böyle sürer gider...Dünya yıkılsa umurumuzda olmaz...

Tüm mutluluk prensesleri, ilham perileri bizimledir...Ölümlü dünya değil mi? Eğlenmemize bakarız...

Deli Cihat, günümüzde yaşayan son deha...Doktor, müzisyen, ressam, hatip;aynı zamanda bir sihirbaz.

Tek kusuru var.O da ''Kafasında bir tahta eksik...'' Eeee...dehalar biraz ''Deli ''olur...Bu da normal...

Sadece bana öğrettiği numaralarıyla, Türkiye'yi dolaşsam ''Köşeyi dönerdim.''

Siz bir seansta adamı sihirle, ikiye bölebilir misiniz?

Sihirbazlık yaparak, bir adamı ''Don-gömlek '' soyabilir misiniz ?

Koca bir profesörü milletin huzurunda uyutup kasketinde yumurta pişirtebilir misiniz? Daha neler...neler ?...

Cihat'a gelemeyeceğimi söyledim.Kışın istanbul'u hiç sevmem...O zaman ''Ben gelirim '' dedi...

Bu arada ilave etti...Benazir Butto'nun ölümüne çok üzülmüş...''Ben o kadına bir zamanlar aşıktım'' dedi...

Keşke şu siyaseti bıraksaydı da aramızda olsaydı...Ne güzel günler yaşatırdım ben ona !..'' Diye de ekledi...

Yarın, gidip oduncudan kuru odunlar temin etmemi istedi. Şömine için...Yarın yazlığında buluşacağız...

Bizim ayaklı orkestranın geleceğini duyan yerli halkın da ''Ağızları kulaklarında...''

MB'deki yazılarımın da ''Abonesi''olmuş...''Yıkılan Yuvalar '' isimli yazımdaki, ''Gariban '' kahramanımızı merak etmiş.Takmış kafaya...Onunla tanışmak istiyor ???..

''Ben onu hayata bağlarım, sen merak etme !..'' diyor...Bunu başarabilir mi dersiniz ?

Kim bilir ''İki aklı yufka ''belki de anlaşıverirler...

***
Yeni yıla nasıl başlarsanız öyle gider...Haydi...Kestaneleri suya koyun biraz yumuşasın...Kebabı daha güzel olur...

Tombala kartlarını yerinden çıkarın...Mısır patlatmayı da unutmayın...Eğlenmeyi de sakın ihmal etmeyiniz...

Yeni Yılınız, gerilerde kalan ve çok özlediğiniz, mutlu yıllar gibi geçsin.

Herkesin yeni yılını kutlar, esenlikler dilerim.

 
Toplam blog
: 1521
: 1639
Kayıt tarihi
: 23.06.07
 
 

İnsan yontmakla geçti ömr-ü baharı... Güzel ve canlı heykeller yaptı... Kimisinin içi çabuk boşal..