Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Nisan '20

 
Kategori
Güncel
 

Bugün güzel bir şey olacak.

 Bugün 8 Nisan, 

 Sabah bir mutlulukla uyudum. Baktım bağazım iyi, bronşlarım acımıyor. Gerçi gece gene terledim, gene başım ağrıdı arada. Yataktan kalktım, başım da dönmedi önceki günler gibi.

 Çayımı ateşe  koyduğumda birden sabaha karşı gördüğüm bir rüya aklıma geldi. Tek başıma yürüyordum, birden bir tepeyi aştım ve karşıma çok güzel bir sahil çıktı. Ben yürüyüşümü o güzel sahilde devam ettim. Kumsal çok güzel, deniz masmaviydi. Yürürken birden ne kadar mutluyum diye düşündüm. Demek ki rüyada da düşünülüyormuş. Hafif bir ruzgar esiyordu sahilde.Heryer o kadar güzeldi ki.

 Bu rüyayı anımsayınca birden yıllar öncesi geldi aklıma. 17 Yaşımdaydım. Liseyi yeni bitirmiş ve üniversite sınavlarına girmiştim. Aylarda ağustos veya eylüldü galiba. O tarihlerde Üniversite sınavlarına tek tek giriliyordu. Hangi bölümü istiyorsan onun giriş sınavını deniyordun. Sanırım bu son seneydi. . Bundan sonraki senelerde merkezi sınav sistemi uygulamaya girdi.

 Ben de o yıl Eczacılık, İktisat ve Edebiyat Fakültesi Türk Dili Edebiyatı bölümlerinin sınavını denemiştim. Eczacılık hiç istediğim bir meslek değildi. Ben bir dükkanda oturup ilaç satacak bir kişi olamazdım. Ayrıca o zamanlar Eczaneler terlik, parfümeri, kozmetik eşyaları da satan mağazalar konumuna girmeye başlamıştı. Hoş şimdi de öyle ya. Ama babam çok istiyordu eczacı olmamı. O günlerin kızlar için en favori mesleğiydı ezcacılık. Oysa ben Tıp fakültesini tercih ederdim onun yerine. Ama sınav sistemine göre Tıp, Eczacılık veya Dişcilik bölümlerinden birini tercih etme şansımız vardı. İktisat gene benim isteğim değildi. Ben Edebiyat Fakültesini istiyordum. Fen okulu mezunu olmama ve çok iyi matematik kafam olmasına rağmen Edebiyat hayalimdi. Zaten çok küçük yaşımdan beri yazmak, yazmak ve günün birinde Nobel Edebiyat ödülünü almaktı tüm emelim.

 İktisat gene ailemin tercihiydi. İş imkannın çok geniş olduğu bu bölümüı seçersem daha başarılı olacağımı umuyorlardı. Ben ise Edebiyatı kazanayım başka bir şey istemiyordum.

 İşte o gece çok güzel bir rüya gördüm. Sahil, deniz, güneş harika mutluluk veren bir rüyaydı.Sabah kalktığımda aynen bu sabah gibi içim neşe ve mutlulukla doluydu. Birden o gün çok güzel bir şey olacağını anladım, Saatler geçiyor ve mutlu olay gerçekleşmiyordu. Akşam üzerine doğru babam telefon etti. Üniversiteye gittiğini ve sonuçların asıldığını benim edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü en üst sıradan kazandığımı söyleyen babamın sesini duyunca rüyamın gerçek olduğunu anladım, evet çok güzel bir şey olmuştu o gün.

 O gün gerçekleşen güzel olay ne yazık ki devam etmedi. Büyük hayallerle sınavına girdiğim ve kazanınca havalara uçtuğum Edebiyat Fakültesini okuyamadım ve babamın isteği ile daha sonra kazandığımı öğrendiğim İktisat Fakültesini okudum, bitiridim. Ama hiç bir zaman kendimi İktisatçı olarak hissetmedim. Her zaman yazmak en büyük hayalimdi ve 70 yaşından sonra bir yıl içinde iki kitabım yayınlarak emeiime biraz olsun kavuştum sayılır.

 Daha sonraki yıllarda aynı rüyayı bir çok kez gördüm. ve her sefer ertesi gün bir mutlu olay gerçekleşti.

 İlk kız bebeğim doğmadan önceki gece de, bu rüyayı gördüm.

 Dün gece de kalbimi mutlulukla dolduran bu rüyayı görünce birden bugün çok iyi bir olay olacağı aklıma geldi.

 Şimdi belki düşünebilirsiniz, şu zor günlerde ne olabillr güzel olay olarak.

 Kimbilir belli mi olur belki bugün o menhus corona dünyayı terk eder ve bir baska gezegene gider. Hastalıklar azalır, Birden eski yaşamımıza döneriz.

 Bunlar hep birer hayal belki ama öksürmeden, ateşimiz çıkmadan, nefesimizi tam alarak, halimiz yerinde olarak bugünü yaşamamız bile büyük mutluluk değil mi?,

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..